Fotoğrafçı Sena Nur Altay ile Fotoğraf Üzerine

Ayasofya. Fotoğraf: Sena Nur Altay.
Telif hakkına sahip fotoğraf.

Yarının Kültürü olarak Türk kültür hayatına katkı sunan kıymetli yazar, düşünür, akademisyen ve fotoğrafçılarla röportajlarımıza kaldığımız yerden devam ediyoruz. İstanbul’u ve İstanbul’un dinî yapılarını birer ölümsüz karelere kavuşturan Sena Nur Altay ile fotoğrafçılığı üzerine bir röportaj gerçekleştirdik. Sizleri 23 Ocak 2023 Pazartesi günü Üsküdar’da gerçekleşen röportajımızla baş başa bırakıyoruz. Röportajımızı takiben sonra Altay’ın fotoğraflarından bir seçki sunuyoruz.


Okumaya devam et “Fotoğrafçı Sena Nur Altay ile Fotoğraf Üzerine”

Yıldız Kenter: “Sahneye İlk Kimin Çıktığı Önemli Değil! Önemli Olan Devrin Zorlu Koşulları Altında Bir Şeyler Üretebilmek”

Röportajcı: Burak Süme
Sinema Araştırmacısı

Türk tiyatrosunun en önemli isimlerinden Yıldız Kenter’le yapılan son röportaj… Araştırmacı-Yazar Burak Süme, Yıldız Hanım’ın vefatından önce (17 Kasım 2019) kendisiyle yaptığı son röportajı Yarının Kültürü‘yle paylaştı. Biz de Yarının Kültürü olarak, Yıldız Hanım’ın 11 Ekim tarihli doğum yıl dönümünde bu samimi röportajı sizlerle paylaşıyoruz.


Okumaya devam et “Yıldız Kenter: “Sahneye İlk Kimin Çıktığı Önemli Değil! Önemli Olan Devrin Zorlu Koşulları Altında Bir Şeyler Üretebilmek””

Savvas Tsilenis ile İstanbul Rumları Üzerine Sohbet: “Annemin ailesi 1948’de Sait Faik’in evinde kiracıydı.”

Röportajcı: Emir Gürsu
29 Mayıs Üniversitesi Tarih Bölümü lisans mezunudur.

Yarının Kültürü adına 1951 İstanbul doğumlu Savvas Tsilenis’le İstanbul Rum kültürü üzerine röportajı arkadaşımız Emir Gürsu yürüttü. Bu sözlü tarih çalışması için tüm sohbet erbâbına teşekkürlerimizi sunarız.


Okumaya devam et “Savvas Tsilenis ile İstanbul Rumları Üzerine Sohbet: “Annemin ailesi 1948’de Sait Faik’in evinde kiracıydı.””

44 Yıldır Muammer Karaca’sız…

Röportajcı: Erdem Beliğ Zaman
ARAŞTIRMACI YAZAR

Bugün 28 Nisan 2022… Türk sahnelerinin efsanevî komedyeni ve büyük aktörü Muammer Karaca’nın kırk dördüncü ölüm yıldönümü… Kim midir Muammer Karaca? Ha yıkıldı ha yapılacak diye beklenen Beyoğlu’ndaki, sahibi olduğu Karaca Tiyatro binasının ötesinde, çook ötesinde bir tiyatro adamı, bir dev oyuncu! Hâlâ en fazla sahnelenen piyes olma rekorunu elinde tutan Cibali Karakolu; politik mizahın bizdeki ilk örneği sayılan Ednan Bey Duymasın, 1960 ihtilâli sonrası siyasî ortamı hicveden Senatür gibi oyunlarla devrin seyircisinin gündemi gazete yerine kendisinden takip ettiği, geleneğimizdeki tulûatla modern tiyatroyu şahsında birleştiren bir büyük komik!

Muammer Bey’i ölüm yıldönümünde O’nun ev haline şahitlik edenlerle, O’nu tanıyanlarla, O’nu canlı seyretme şansına sâhip olanlarla, O’nunla beraber sahneye çıkanlarla, O’na sahne arkasında yardımcı olanlarla, oyunculuğunda O’nu örnek alanlarla beraber anmak istedim. Böylesi hem tarihî belge olur, hem de Muammer Karaca hayali, yarının aydınlık zihinlerinde bir parıltı olarak kalır. Sizi kısa röportajlarla baş başa bırakmadan evvel şunu ilave etmek istiyorum. Muammer Bey’i her sorduğum kişi O’nu gülümseyerek ve ilgili anılarını kahkahalarla anlattı. Bu bile komedi sanatında ne denli büyük bir usta olduğunun delilidir. Hatırası önünde saygıyla eğiliyorum.

Keşke bu büyük usta ve oyun tarzı yeniden ele alınsa… Geleceğin Türk Tiyatrosunun anahtarı sanatındaydı zira… Kaybolmuş mudur? Kim bilir…


Muammer Karaca’nın Sevgili Küçük Kızı TUNCA TURNA:

Okumaya devam et “44 Yıldır Muammer Karaca’sız…”

Türkan Şoray: “Atıf Yılmaz’ın adını duyduğum zaman projenin ne olduğuna bakmadan hemen kabul ediyordum.”

Röportajcı: Burak Süme
Sinema Araştırmacısı

Sinemamızda kadın temalı filmler genellikle dönemin toplumsal koşullarına dayanır. Yaşanan siyasal ve ideolojik gelişmeler, köyden kente göç, maddi yoksunluklar; kadının toplumda kendi kimliğini inşa etme çabası üzerinden işlenir. Bu etken altında Türkan Şoray sineması, çekildiği dönemin farkındalığıyla sosyolojik temelleri oluşturmayı ilke edinir. İzleyici, filmlerle gerçek yaşam arasında paralellik kurmaya çalışır. Türkan Şoray’ın sinemasında yönetmenin “stop” dediği anda iletişim sona ermez. Şoray’ı rol model olarak seçen seyirci yaşadığı özdeşleşmeyle macerayı sürdürür. Bu bakış açısı altında sizler için Türkan Şoray’la buluşarak Atıf Yılmaz ve sineması üzerine bir söyleşi gerçekleştirdik.


Burak Süme (BS): Atıf Yılmaz’la çalışmak nasıl bir duyguydu?

Okumaya devam et “Türkan Şoray: “Atıf Yılmaz’ın adını duyduğum zaman projenin ne olduğuna bakmadan hemen kabul ediyordum.””

Yüksel Gölpınarlı’nın Dilinden 6-7 Eylül: “Kırıyorlar Ya, Kırıyorlar Ya!”

röportajcı: EMİR GÜRSU
29 Mayıs Üniversitesi Tarih Bölümü Lisans Öğrencisidir.

Yüksel Gölpınarlı, edebiyat tarihçisi Abdülbaki Gölpınarlı’nın oğlu. 1938 yılında İstanbul’da doğdu. Üsküdar’da Şems Sahaf dükkânını işletmektedir. 6 Eylül 1955 tarihinde Beyoğlu’nda bulunan Yüksel Bey’in o günkü hatıralarını aynen yayımlıyoruz.


Emir Gürsu (EG): Efendim merhabalar, bugün Yüksel Gölpınarlı ile beraberiz. Kendisi, yakın tarihimizin en önemli olaylarından birine, 6-7 Eylül hadisesine tanık olmuş. Bugün Yüksel Bey’den bu tanıklığını dinleyeceğiz.

Okumaya devam et “Yüksel Gölpınarlı’nın Dilinden 6-7 Eylül: “Kırıyorlar Ya, Kırıyorlar Ya!””