Kategori: Yarının Kültürü
-

Fikret Otyam 99 Yaşında!
Türkiye’de belgesel fotoğrafçılık denildiğinde akla gelen en önemli isimlerden biri Fikret Otyam’dır. 19 Aralık 1926 yılında Aksaray’da doğan Otyam; gazeteci, yazar, ressam ve fotoğrafçı kimliklerini bir arada taşıdı. Özellikle fotoğraf alanındaki üretimleriyle Anadolu’nun sosyal, kültürel ve ekonomik gerçekliğini görünür kılmıştır. Onun fotoğrafçılığı; tanıklık etme, belgeleme ve hafızaya alma çabası olarak değerlendirilmektedir. Bu yönüyle Otyam, Türkiye’de…
-

Güreşlerin Filmi
İsmail Habib Sevük, İstanbul’daki 1949 Avrupa Serbest Güreş Şampiyonasından bahsettiği “Güreşlerin Filmi” yazı dizisinde, not tutarsa güreşi, güreşe dalarsa notu kaçırdığını itiraf ederken içinden çıkılması güç bir durumun portresini çizmişti.[1] Üstelik ertesi gün gazetelerdeki süre ve oyun adlandırmalarının birbirini tutmaması gibi nahoş durumlarda yaşanabiliyordu. Sevük’ün ilk itirazı çok yalındı, gazetelerin müsabakalara dair yazdıkları birbirini tutmuyordu.…
-

Ünlü Şair Behçet Kemal Çağlar’ın Babasının Mezarı Bilecik’te Bulundu!
“Atatürk Şairi” olarak tanınan Behçet Kemal Çağlar’ın babası Şaban Hami Bey’in mezarı, Bilecik’te yapılan araştırmalar sonucunda gün yüzüne çıkarıldı. Bilecik Kent Belleği Araştırma Ekibi tarafından yürütülen çalışma kapsamında, şehirde yapılan arşiv taramaları ve saha incelemeleri sonucunda Şaban Hami Bey’in Bilecik’te yaşadığı ve burada toprağa verildiği belirlendi. Araştırma sırasında bulunan belgelerde, Şaban Hami Bey’in bir dönem…
-

Ekim Ayı Meme Kanseri Farkındalık Ayı
Ülkemizde ve dünyada kadınlarda en sık görülen ve aynı zamanda en sık ölüme neden olan meme kanseri, meme dokusunda yer alan hücrelerin kontrolsüz çoğalması ile ortaya çıkmaktadır. 4 Şubat 2021’de Dünya Sağlık Örgütü, artık meme kanserinin tüm yeni tanı konulan kanserlerin yüzde 11.7’si olarak ilk sıraya yükseldiğini, akciğer kanserinin bunun ardından yüzde 11.4 ile ikinci sıklıkta,…
-

Arkas Sanat Merkezi’ni Gezerken Düşündüklerim
Yakın arkadaşlarımla kendi aramızda sohbet ederken kullandığımız bir deyim var: “sazı eline almak.” Bu deyimi kullandığımızda, karşısındaki ne söylerse söylesin dinlemeden, muktedir bir tavırla bir şeyler dikte eden amca ve teyzeleri hayal edebiliriz. Sazı yine eline aldı diye söyleniriz haklarında. Bugün de müsaadenizle Yarının Kültürü’nün kurucusu sıfatıyla “sazı elime alacağım.” Yarının Kültürü’nü kurarken Tanpınar’ı haklı çıkarırcasına…
