Afet Döneminde Kadın Olmak

Ekin Bayur
Sabancı Üniversitesi Çatışma Analizi ve Çözümü Programı’ndan yüksek lisans mezunudur.

6 Şubat 2023’te dokuz saat arayla gerçekleşen Maraş merkezli iki deprem 11 şehrimizi etkiledi. Bu depremlerde on binlerce kişi hayatını kaybetti, on binlerce bina yıkıldı. İlk depremin gerçekleştiği anı takip eden 72 saat ise aklımızdan çıkmayacak görüntülerle ve yardım çığlıklarıyla geçti, hepimizde ömür boyu unutmayacağımız yaralar açtı. Deprem sonrası arama kurtarma süreci ve depremzedelerin ihtiyaçlarını karşılama noktalarında eksikliklere ve ihmallere şahit olurken odaklanılması gereken bir diğer konu ise depremzede kadınların özel istek ve ihtiyaçları olmalıydı.

Kaynak: Burak Kara, Getty Images.

Deprem Sırasında Kadın Olmak

Deprem anlarındaki tahliye süreçleri ikiye ayrılabilir. İlki binanın az veya orta hasarlı olup yıkılmadığı durumlardaki tahliye süreçleridir. Tahliye planlarının olmaması, kaçış planlarının bilinmemesi ve hatta afet koordinasyon anında acil müdahale ekiplerinin alanda olduğu durumlarda dahi erkek görevlilerin çoğunlukta olması, kadınların tahliyesini zorlaştırmaktadır.[i] Bunun yanında kadınların mahremiyet ve güvenlik endişesiyle tahliyelerde erkeklere kıyasla daha çok zaman kaybetmesi, hasarlı binalardan acil çıkışın önemi göz önünde bulundurulduğunda hayati tehlike taşımaktadır.

Binaların yıkıldığı ve arama kurtarma çalışmalarının yapıldığı tahliye anlarında ise enkaz altındaki kadınların mahremiyet temelli isteklerine ek olarak, arama kurtarma ekiplerinin büyük çoğunluğunun erkeklerden oluştuğu da düşünüldüğünde, hayati tehlike atlatmış kadınların kurtarılma süreçleri ekstra bir psikolojik yük oluşturmaktadır. Bunun en yakın örnekleri ise 2020 Elazığ depreminde ve 2023 Maraş depremlerinde enkazdan çıkarılırken başörtüsü isteyen kadınlar[ii], yine 2023 Maraş depremleri sonrası enkazlardan kurtarılan kadınların sosyal medya video görüntülerinde bu rahatsızlıklarını dile getirmeleridir. Bu nedenle arama kurtarma ekiplerinde kadınların yer alması, kadınlara özel ihtiyaçların da göz önünde bulundurulması hayati önem taşımaktadır.

Deprem Sonrasında Kadın Olmak

Kaynak: Burak Kara, Getty Images.

Afet sonrasında ise kadınların ihtiyaçları erkeklere göre büyük farklılıklar göstermektedir. Kadınlara özel hijyen ürünleri (ped gibi) ihtiyacının karşılanması ve bu ihtiyaçların dağıtımı sırasında kadın görevlilerin yer alması gerekmektedir. Regl dönemlerinde kadınların ihtiyaçlarını en iyi anlayacak olanlar yine kadınlardır.

Aynı zamanda tuvalet, duş vb. hijyen alanlarının sağlanmasının hem tüm depremzedeler hem de özellikle mahremiyet ve güvenlik endişesine sahip olan kadınlar için önemi barizdir. Bugünlerde de gördüğümüz üzere kadınların deprem sonrası bu alanlara erişimi yok. Daha geriye gittiğimizde, 2011 yılında gerçekleşen Van depremi sonrası çadır kentlerdeki kadınlar, tuvalet ve duşlara gitmeye çekindiklerini, hatta engellendiklerini[iii] anlatmışlardır. 2020 Elazığ depremi sonrasında ise kadınların en çok zorluk yaşadıkları konulardan biri yine tuvalet erişimi ve hijyen eksikliği[iv] olmuştur.

Güvenlik ve şiddet ise deprem sonrasında geçici barınma alanlarında geçecek sürenin en büyük sorunudur ve Maraş depremleri sonrasında da gözlemleyeceğimiz en büyük sorunlardan biri olacaktır. Çadırlarda yalnız yaşamaya çekinen kadınların hasarlı binalarda kalmaya devam etmesi[v], yoğun artçı depremlerle birlikte hayati tehlike yaratmaktadır. Geçici barınma alanlarında yalnız başına veya çocuklarıyla kalan kadınlar için de güvenlik endişesi oluşmaktadır. Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada yayılan bir videoda, çocuklarıyla toplu alandan uzakta kendi imkanlarıyla yaptığı yarım çadırda kalan ve düzgün bir çadır isteyen depremzede kadının çocukları ve kendisi için yaşadığı güvenlik endişesi de net olarak görülmekteydi[vi].

Barınma sorunlarının ağırlaşması ile kadınlara yönelik fiziki, psikolojik, cinsel ve ekonomik şiddetin artması da önceki depremleri göz önüne aldığımızda beklenmeyen bir sonuç değil[vii]. Özellikle 2011 Van depremi sonrasında bölgedeki intiharlarda şiddet görmüş kadın oranının oldukça yüksek olduğu açıklanmıştır[viii]. Bu durumların önüne geçilmesi için tüm geçici barınma alanlarında asayişin sağlanması, güvenlik güçlerinin arttırılması, hatta kadın güvenlik görevlilerinin de bölgede sürekli kadın odaklı çalışmalar yapması önem arz etmektedir. Bunlar geçici çözümler olmakla beraber, insanlık onuruna yakışır barınma olanaklarının sağlanması devletin topluma yönelik bir görevidir. Bölgede özellikle yalnız başına kalan kadınların ekonomik olarak güçlendirilmesi ve bu alanda sivil toplum iş birliği ile projeler yürütülmesi kadınların güvenliği ve geleceği açısından önemlidir.

Yıllardır her deprem sonrası tüm Türkiye’nin dayanışması ile çözülmeye çalışılan bu sorunların hiç yaşatılmaması asıl öncelik olmalıdır. Kriz ve afet yönetim planlamalarında kadınlara özel ihtiyaçların göz önünde bulundurulması, uygulama aşamasında dikkat edilmesi gereken hususların önceden belirlenmesi ve kadınların planlama aşamalarına dahil edilmesi gerekmektedir. Halkı daha ölmeden tabutlarda yaşamaya zorlayan inşaat-rant sisteminin yok edilmesine, müteahhitleri değil halkı önceleyen politikaların geliştirilmesine ön ayak olunmalıdır. Her afet sonrası yalnız bırakılan değil, devletin yanımızda olacağını bilenler olmalıyız. Her olağanüstü durumda kadınlar olarak iki kat endişe yaşamak yerine eşit, huzurlu ve güvenli bir hayat yaşamak hepimizin hakkı.


[i] Pincha C. (2008). Gender sensitive disaster management: A toolkit for practitioners. Mumbai: Earthworm Books.

[ii] https://www.haberler.com/guncel/enkazdan-cikarilmadan-once-basortusunu-istemisti-12883315-haberi/

https://www.yenisafak.com/gundem/28-saat-sonra-enkazdan-cikti-ilk-istegi-basortusu-oldu-imanini-seveyim-imanini-4505807

[iii] Işık Ö., Özer N., Sayın N., Mishal A., Gündoğdu O., Özçep F. (2015). Are women in Turkey both risks and resources in disaster management. Int’l J. Res. Public Health, 12: 5758-5774.

[iv] https://t24.com.tr/haber/depremin-ardindan-elazig-da-yasayan-kadinlar-anlatti-4-derecede-yasam-kurma-cabasi,858910

[v] Okay, N. & İlkkaracan, İ. (2018). Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Afet Risk Yönetimi. Resilience , 2 (1) , 1-12 . DOI: 10.32569/resilience.431075

[vi] https://twitter.com/kazimkizil/status/1626581027119566853

[vii] Karancı N., Kalaycıoğlu S., Başbuğ B. B., Özden T. (2011). Tabanlı-Van (23 Ekim 2011) ve Edremit-Van (9 Kasım 2011) ODTÜ Depremleri İnceleme Raporu. Ankara.

[viii] Işık Ö., Özer N., Sayın N., Mishal A., Gündoğdu O., Özçep F. (2015). Are women in Turkey both risks and resources in disaster management. Int’l J. Res. Public Health, 12: 5758-5774.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s