8 Mart Dünya Kadınlar Günü ve İranlı Kadınlar

Ece Uğuz
Edinburgh Üniversitesi Uluslararası Hukuk Bölümü’nden Yüksek Lisans Mezunu

Birleşmiş Milletler tarafından tanımlanan ve her yıl Mart ayının 8’inde kutlanan Dünya Emekçi Kadınlar Günü, temelinde insan haklarını barındırarak kadınları bilinçlendirmek amacıyla onların sosyal, siyasi ve ekonomik bağımsızlıklarını ve eşitliğini savunmak adına düzenlenmiş bir sivil farkındalık, diğer bir değişle ayrımcılıkla mücadele günüdür.

Kaynak: https://iranhumanrights.org/wp-content/uploads/Iran-School-Girls-Gas-Attacks.jpg

Farklı yaşam tarzlarını gördükçe sıklıkla dile getirdiğimiz bir cümle: “Coğrafya kaderdir.”

Çoğu batılı ülkede her yıl daha özgürce, daha büyük bir coşkuyla kutlanabilen 8 Mart, maalesef bazı ülkelerde kutlanamıyor. Kadın haklarının hiçe sayıldığı ülkelerin başında da İran geliyor. 1979 yılında gerçekleşen İslami Devrimle birlikte özgürlüklerini her geçen gün biraz daha kaybeden, şeriat kanunları altında ezilen İranlı kadınlar uzun zamandır özgürlük mücadelesi vermekte. Batı’nın kadına “insan hakkı” olarak tanıdığı her hak için İran’daki kadınlar yıllardır mücadele ediyor.

Son zamanlarda ise bu mücadelenin sesi çok daha yüksek bir şekilde duyuluyor. 6 ay önce öldürülen Mahsa Amini’yle birlikte ardı arkası kesilmeyen protestolar, hâlâ şiddetli bir biçimde devam ediyor.

Kısaca hatırlayacak olursak; 13 Eylül’de ailesiyle birlikte Tahran’a gelen Mahsa Amini, başörtüsünü düzgün takmadığı ve “İslam’a uygun giyinmediği” gerekçesiyle ülkede görev yapan “Ahlak Polisleri” tarafından gözaltına alındıktan sonra darp edilerek öldürülmüştü. Amini’nin ölümüyle birlikte neredeyse ülkedeki 7’den 70’e kadın/erkek tüm vatandaşlar, özgürlükleri için ayaklandı.

Hak mücadelesi sadece sokaklara değil, okullara da sıçradı. Liselerdeki kız öğrenciler sokak protestolarına destek vermekle birlikte, okullardan başörtüsüz fotoğraflarını paylaşarak hiç olmadığı kadar cesur bir biçimde eylemleri devam ettirdiler. Tüm bunların karşısında afallayan rejim, tabii ki en iyi bildiği şeyi yaparak, aralarında pek çok öğrencinin de bulunduğu binlerce vatandaşı tutukladı; darplar, işkenceler, hatta tecavüzler havada uçuştu. Birçok şehirde çeşitli bahanelerle okulların kapatılması bile gündeme geldi.

Kaynak: https://www.wsj.com/story/who-is-mahsa-amini-and-why-did-her-death-spark-protests-in-iran-d4236eb3

Tüm bunlar konuşulurken son günlerde gündemi sarsan bir başka büyük olayla karşılaşıldı. Kız okullarında farklı zaman dilimlerinde zehirlenme vakalarının yaşandığı öğrenildi. 3 ay önce Kum kentinde 18 öğrencinin zehirlenmesiyle başlayan bu olay, Tahran, Kirmanşah ve Erdebil gibi İran’ın pek çok şehrine yayılmış durumda. Farklı zaman dilimlerinde meydana geldiği için ilk etapta “tesadüf” olarak nitelendirilse de şu ana kadar 1200 kişinin zehirlenmesi ve buna karşı yükselen toplumsal tepki, rejimin durumu resmî olarak soruşturmasını zorunlu kıldı.

Henüz kim/kimler tarafından yapıldığı bilinmese de bunun bir saldırı olduğu ve birileri tarafından kasten organize edildiği apaçık ortada. Dinî lider Hamaney her ne kadar bu zehirlenmeleri dış güçler tarafından toplumu kışkırtmak amacıyla yapılmış devlet karşıtı bir saldırı olarak nitelendirse de halk bu işin arkasında bizzat rejimin kendisinin olduğunu iddia ediyor. Geçtiğimiz 6 ayda öğrencilerin rejim karşıtı eylemlerde ne kadar aktif rol aldığını ve rejimin nasıl zalimce kadınları susturmaya, bastırmaya çalıştığını göz önünde bulundurduğumuz zaman, bu aslında çok da absürt bir iddia değil. Rejim, kız öğrencileri korkutmak, onların protestolara katılımını engellemek ve hatta zehirlenme bahanesiyle okulların kapatılmasının önünü açmak istiyor olabilir.

Uzun yıllar İran’da yaşamış bir kadın olarak aslında oradaki durumun kadınlar adına ne kadar can sıkıcı olduğunu daha önce uzun uzun anlatmıştım.[1]Kamusal alanda başörtüsü takmak, vücut hatlarının herhangi bir kısmı belli olmayacak şekilde uzun ve bol kıyafet giymek zorunda olan kadınlar, anayasada yer alan bu kurallara uymadıkları takdirde, kırbaç ve hapis cezası ile karşılaşıyorlar. Kadınlar baba izni olmadan evlenemiyor, koca izni olmadan ülke dışına çıkamıyor. Boşanma özgürlüğü sadece erkeklerde. Kadınlar çocuklarının velayetini bile alamıyor. Dolayısıyla dışarıdan bakıldığında, başörtüsü zorunluluğu aslında buzdağının sadece görünen kısmı.

2014’te “Kadınların Gizli Özgürlükleri” hareketiyle başlayıp 2017’de “Beyaz Çarşamba” hareketiyle rejim karşıtı protestolarına devam eden İranlı kadınlar, özellikle son 6 ayda belki de ilk defa bu kadar kararlı ve korkusuz bir şekilde rejime başkaldırıyor. Ve bunu, alışılmış bütün tabuları yıkarak yapıyorlar. Bu durum da baskıcı şeriat rejiminin haliyle uykularını kaçırıyor. Çünkü korkuyorlar. Özgürlüğe susamış halkın neler yapabileceklerinden çok korkuyorlar.

Kimse, kadınların demokratik hak ve özgürlüklerini dinî gerekçelerle onların elinden alamaz. Her özgürlük gibi kapanma özgürlüğü de kişinin inancına göre Allah ile kul arasındadır. Allah ile kul arasına girmek de kimsenin haddi değildir. Amini cinayeti, İranlı kadınlar için bir dönüm noktası olarak baskıcı rejimin yarattığı korku eşiğinin aşılmasını sağladı. İranlı kadınlar korkusuzca, hiç olmadıkları kadar kararlı bir biçimde bağımsız bir birey olmanın haklı mücadelesini veriyor.

Kadın-erkek eşitliğine inanmayanların, tecavüzcüyü değil kadını suçlayanların, kadının kahkahasına bile tahammül edemeyenlerin, kadını köle olarak gören hastalıklı zihniyetin karşısında adil bir yaşam, eşit hak ve özgürlükler uğruna yüzyıllardır mücadele eden tüm kadınlara bin selam olsun. Bundan böyle korkması gerekenler sadece kadın düşmanları ve gerici mollalardır.

Öldürülmediğimiz, giyim ve yaşam tarzımızla yargılanmadığımız, kalıplara sokulmadığımız, bastırılmaya çalışılmadığımız, daha eşit ve özgür yaşayacağımız nice 8 Mart’lara…


[1] https://aposto.com/s/62dfcd734c4ba300067accbb (erişim tarihi, 8 mart 2023)

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Twitter resmi

Twitter hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s