İstanbul’un Müzik Hayatında Santuri Edhem Efendi

HÜSEYİN KIYAK
TÜRK MÜZİĞİ ARAŞTIRMACISI

1855 ile 1926 yılları arasında yaşayan Santuri Edhem Efendi, sadece müzik yönüyle değil, sosyal, siyasi, kültürel bakımdan da önemli bir dönemin tanığı olmuştur. Bu yazıda Santuri Edhem Efendi’nin yaşadığı dönem, teneffüs ettiği sanat havası üzerinde durulacak, Tanzimat’tan itibaren Osmanlı’dan Cumhuriyet’e geçiş sürecindeki değişim ve dönüşümlerin müziğe ne şekilde yansıdığı incelenecektir.    

19. yüzyıl, Osmanlı’da yenileşmenin en yoğun hissedildiği dönemdir. Batı’yı yakalama çabası içindeki Osmanlı’da geleneksel yapılar da değişmeye, dönüşmeye başlar. Klasik yapıların bu dönüşümü kimilerine göre modernleşme, kimilerine göre de yozlaşma olarak değerlendirilir.    

Edhem Efendi, Tanzimat’ın etkilerinin yoğun olarak hissedildiği dönemde dünyaya gelir. Tanzimat Fermanı’nı teyit eden ve onu tamamlayan Islahat Fermanı, Edhem Efendi’nin doğumundan bir yıl sonra ilan edilir. Abdülmecid ve Abdülaziz dönemlerinde resmî kurumlarda devrin şartlarına uygun bir düzen verme yoluna gidilir, geleneksel yapılarda yenilik yapılmaya çalışılır. Batı’yla daha sıkı ilişkiler kurulmaya başlanır. Bizzat padişahlar Avrupa devletlerinin elçileriyle görüşmeler yapar. Bu devirde eğitim alanında da önemli atılımlar yapılır, birçok yeni mektep açılır.

Santuri Edhem’in Enderun’a girmesi Abdülaziz döneminde olur. 15. yüzyıldan 19. yüzyıl sonlarına kadar medrese dışında en önemli resmî eğitim kurumu olan Enderun’dan mülkî ve askerî idareciler yanında pek çok musikişinas da yetişmiştir. Şehlevendim Abdullah Ağa, Kemani Hızır Ağa, Tanburi Mustafa Çavuş, Vardakosta Ahmed Ağa, Küçük Mehmed Ağa, Hacı Sadullah Ağa, Tahir Ağa, Numan Ağa, Kemani Ali Ağa, Tanburi Zeki Mehmed Ağa, Musahib Said Efendi, Çilingirzade Ahmed Ağa, Kemnani Rıza Efendi, Haşim Bey, Suyolcuzade Salih Efendi, Nevres Paşa, Kazasker Mustafa İzzet Efendi, Tanburi İsmet Ağa, Rifat Bey, Tanburi Büyük Osman Bey, Hacı Arif Bey, Hacı Faik Bey, Kadıköylü Kel Ali Bey, Kanuni Mehmed Bey Enderun’da yetişen musikişinaslardandır.    

Devletlerin gerileme dönemlerinde her zaman sanatsal faaliyetlerin arttığı görülmüştür. Osmanlı’da da böyle olmuştur. 19. yüzyıl tüm değişimlere, dönüşümlere rağmen musiki bakımından verimli bir dönemdir. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren kâr, beste, semai gibi büyük formda eserler yerini daha çok şarkı türüne bırakmaya başlamıştır. Hacı Arif, Şevki, Rahmi, Rifat, Enderuni Ali Beyler, Nikoğos, Civan, Astik Ağalar bu dönemin en önde gelen şarkı bestekârlarındandır. Zekâi Dede, Hacı Faik Bey, Bolahenk Nuri Bey, Tanburi Ali Efendi gibi ancak birkaç bestekâr, klasik hüviyette eserler vermeye devam etmişler, takımlar bestelemişlerdir. Bu bestekârlar klasik anlamda eser veren son bestekârlarımız sayılabilir. Santuri Edhem Efendi de döneminde revaçta olan şarkı formunda çok sayıda eser bestelemiştir. Kendi terkibi olan Ciharagazin ve Hicazkârbuselik makamlarından başka segâharaban (sultanisegâh) ve nihavend makamlarında da birer takımı vardır.    

Edhem Efendi’nin eserleri genel olarak dönemin üslubunu yansıtır. Fakat onu dönemindeki diğer musikişinaslardan ayıran özellik sirto ve longalarıdır. Edhem Efendi zamanında yaşayan hiçbir müzisyen bu form üzerine onun kadar eğilmemiştir. Santuri Edhem Efendi ile longa ve sirto formunda eser veren diğer bestekârların eser sayısı bakımından mukayesesini şöyle gösterebiliriz:[1]

Bestekâr ismiYaşadığı yıllarSirto ve longa sayısı
Santuri Edhem Efendi1855-192617
Muallim İsmail Hakkı Bey1865-19278
Sedad Öztoprak1890-19478
Udi Sadi Erden1896-19637
Haydar Tatlıyay1890-19635

19. yüzyıl, Osmanlı’da matbaanın gelişmesiyle kültür sanat faaliyetlerinin de önemli ölçüde arttığı bir dönemdir. Bu durumdan musiki de olumlu anlamda etkilenir. 1852’de ilk güfte mecmuası basılır. Matbu güfte mecmualarının artışıyla ortak repertuvar daha kolay yaygınlık kazanır. Basılan güfte mecmuaları hem belirleyici bir rol oynar hem de günün yaygın repertuvarını gösterir. Harf İnkılabı’na varana kadar 100’ün üzerinde güfte mecmuası basılır. Santuri Edhem Efendi’nin eserleri de matbu güfte mecmualarına girmeye ve yaygınlık kazanmaya başlar.

Camiülelhan isimli güfte mecmuasında Santuri Edhem Efendi’nin suznak şarkısı: “Şimdi gönlüm düştü bir nevres güle”
Nevzad-ı Musiki isimli güfte mecmuasında Santuri Edhem Efendi’nin dügâh şarkısı: “Seyredip dün gece bir meh-peykeri”

Batılılaşma çabalarıyla ilişkili olarak Osmanlı’da notanın da yaygın olarak kullanılmaya başlanması 19. yüzyıl sonunda olur. Daha önce meşkle aktarılan repertuvar, nota ile tespit edilmeye başlar. Bu da geleneksel yönetimin yanında “nota ile çalıp söyleme” şeklinde farklı bir öğrenim modeli geliştirir. Bugün repertuvarda daha çok 19. yüzyılda yaşayan bestekârların eserlerinin bulunmasının sebebi notanın bu dönemde yaygınlaşmasıdır. Santuri Edhem Efendi bazı musikişinaslar gibi notaya karşı çıkmamış, kendisi de eserlerini notaya almış, bu şekilde aktarmıştır. 19. yüzyılın sonlarından itibaren yayımlanmaya başlayan nota mecmuaları içinde Santuri Edhem Efendi’nin eserleri de bulunur.

Onnik Zaduryan’ın neşrettiği hüzzam faslı içinde 15. eser olan Santuri Edhem Efendi’nin hüzzam şarkısı: “Eşk-i çeşmim hasretinle çağlıyor”

Müntahabat serisi içinde 51 numaralı fasikül: Santuri Edhem Efendi’nin Şehnaz Longası. Bu notadaki şekli bilinenden daha sadedir.

Santuri Edhem Efendi’nin musikiye başladığı yıllarda kayıt teknolojileri henüz gelişmemiştir. Vasilaki, Neyzen Aziz Dede, Tanburi Büyük Osman, Enderuni Ali, Tanburi Ali Efendi, Giriftzen Asım Bey, Kemani Tatyos Efendi, Rahmi Bey, Tanburi Küçük Osman, Hacı Arif Bey ve nicesi gramofonun yaygınlaşmasından önce yaşadıkları için icralarını dinleyemediğimiz ve sadece bestekâr olarak değerlendirebildiğimiz musikişinaslardandır. Diğer taraftan Tanburi Cemil Bey’in icracı olarak Türk müziğinin en parlak isimlerinden biri olmasının asıl sebebi kayıt teknolojilerinin geliştiği döneme denk gelmesidir. Tanburi Cemil Bey daha önce yaşamış olsa o da sadece bir bestekâr olarak anılacaktı.

Santuri Edhem Efendi fonografın Osmanlı’ya girişinden sonra kovanlar doldurmuştur. Fakat bugün elimizde herhangi bir kaydı bulunmayan Santuri Edhem Efendi’yi sadece bestekârlığıyla değerlendirebiliyoruz. Santuri Edhem Efendi’nin de icracılığının bestekârlığına göre hangi seviyede olduğunu kovan kayıtlarından herhangi biri gün yüzüne çıkana kadar bilemeyeceğiz.

Santuri Edhem Efendi’nin de aralarında bulunduğu dönemin önde gelen musikişinasları. Oturanlar sağdan: Kemani Aleksan Ağa, Hanende Astikzade Bogos Efendi, Santuri Edhem Efendi, Hanende Nedim Bey, Enderuni Kanuni Mehmed Bey, Domates Ahmed Bey.

Meşrutiyet’in ilanından sonra musiki cemiyetleri kurulmaya başlar. Edhem Efendi de ilk musiki cemiyeti olan Darülmusiki-i Osmani’de görev alır. Şehzade Ziyaeddin Efendi himayesinde kurulan bu cemiyetin içinde Santuri Edhem Efendi’nin de bulunduğu bir fotoğrafı aşağıda:

Darülmusiki-i Osmani Heyeti. Edhem Efendi, oturanlar içinde en solda.

Fotoğrafın altındaki tek satır şöyle: “Şehzade-i civanbaht devletlu, necabetlu Zıyaeddin Efendi hazretlerinin taht-ı himayelerinde ikinci defa teşekkül eden Darü’l-musiki-i Osmani heyet-i musikiyesi.” Fotoğrafın altında da iki farklı tarif var: Tarih-i tesis 1324 [1908], tarih-i teşekkül 1326 [1910].

Fotoğrafın üzerinde her kişi için rastgele bir numara verilmiş ve bu numaralar alta yazılmıştır: Şahısların oturuş sırasına göre yazılmış numaraları da aşağıda parantez içinde gösterilmiştir:    

Oturanlar (soldan itibaren): (5) Santuri Edhem Efendi, (6) Hafız İsmail Efendi, (10) Şevket Gavsi Bey [Neyzen Şevket Gavsi Özdönmez], (1) Reis Kazım Bey [Muallim Kazım Uz], (2) Müdür İsmail Hakkı Bey [Maliye Nezareti ser-veznedarı], (9) Yusuf Ziya Bey (3) Kemani Ağa Aleksan Efendi.          

Orta sıra (soldan itibaren): (8) Cemal Bey, (14) Kemani Reşad Bey, (4) Nazmi Bey, (13) Kemani Hamparsum Efendi, (26) Rifat Bey, (15) Kâzım Bey, (23) Kazım Bey (17) Aksaraylı Yaşar Bey, (19) Hafız Hasan Efendi, (20) Selahaddin Bey, (22) Fuad Bey

(24) Kanuni Tahsin Bey, (27) (…) Dede, (7) Udi Sami Bey. Arka sıra (soldan itibaren): (16) Kemani Garaldin Bey, (25) Namık Kemal Bey, (11) Hafız Mustafa Bey, (18) Hafız Ömer Efendi, (21) İhsan Bey, (12) Kanuni Hasan Bey.

19. yüzyıl, musikinin bir geçim aracı olarak değerlendirilmeye başlandığı dönemdir. Yüzyılın sonlarına doğru yaygınlaşan semai kahveleri, eğlence yerleri dönemin “piyasa”sını oluşturmuştur. Edhem Efendi de bu piyasa içinde bulunan musikişinaslardandır. 24 Teşrinisani 1909 tarihli İkdam gazetesinde Edhem Efendi’nin de aralarında bulunduğu Darülmusiki-i Osmani üyelerinin Direklerarası’ndaki Ali Çavuş’un kıraathanesinde düzenledikleri eğlence şu şekilde duyurulur:  “Direklerarası’nda Ali Çavuş’un kıraathanesinde Darülmusiki-i Osmani Heyet-i muhteremesi tarafından yarın akşam ve cuma gündüz, Kemani Leon Hancıyan, Ağa Aleksan Efendi, Neyzen Şakir, Santuri Edhem, Udi Sami, Kanuni Hasan, Tanburi Kâzım, Hanende Ziya Beyler ve Hanende Hafız Âşir, Nazmi, Hafız İsmail, Cemal, Mustafa Kemal Efendiler tarafından müsamere-i fevkalade.”

24 Teşrinisani 1909 tarihli İkdam gazetesindeki ilan.

Santuri Edhem Efendi, yaşadığı dönem, sazendeliği, bestekârlığı ve tanıklıklarıyla Türk müziğinin önemli bir ismidir. Hem piyasa sazendeleri içinde bulunmuş, şarkı, longa gibi dönemin ruhuna uygun eserler bestelemiş, hem de döneminde pek de revaçta olmayan bir saz seçmiş, iki makam terkip edip beste semai gibi türlerde de eser vermiştir. Türk müziğinin bu renkli ve velut müzisyeni hakkında ortaya çıkacağını umduğumuz başka kaynaklarla onu ve dönemini daha iyi tanıyabilmeyi ümit ederiz.    

Kaynaklar

Bülent Aksoy, “Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Musiki ve Batılılaşma”, Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Türkiye Ansiklopedisi, Cilt 5, İletişim Yayınları, 1985, s. 1212-1236.

Cevdet Küçük, “Abdülaziz”, TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt 1, 1988, s. 179-185.

Cevdet Küçük, “Abdülmecid”, TDV İslam Ansiklopedisi, Cilt 1, 1988, s. 259-263.

İbnülemin Mahmut Kemal İnal, Hoş Sada, Maarif Basımevi, İstanbul, 1958.

Mustafa Rona, 50 Yıllık Türk Musikisi, Türkiye Yayınevi, İstanbul, 1960.

Nazmi Özalp, Türk Musikisi Tarihi, Cilt 1-2, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul, 2000.

Selçuk Alimdar, Osmanlı’da Batı Müziği, Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul, 2016.

Vecdi Seyhun, Santuri Ethem Bey, Türk Musikisi Dergisi Neşriyatı’ndan, İstanbul 1948.

Yılmaz Öztuna, Büyük Türk Musikisi Ansiklopedisi, Cilt 1-2, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1990.

Hüseyin Kıyak, “Santuri Edhem Efendi’nin Hazin Hayat Hikâyesi”, Anakronik 2018-2019 (e-kitap), https://www.academia.edu/82747513/Santuri_Edhem_Efendinin_Hazin_Hayat_Hik%C3%A2yesi


[1] Bu sayılar Devlet Korosu’nun sitesinden ulaşılabilen Türk Müzik Kültürünün Hafızası programında sunulan listeye göre hazırlanmıştır. Bkz. http://www.sanatmuziginotalari.com/

Yorum bırakın