Kategori: Sosyoloji
-

Dikkat! Şantiye Aracı Çıkabilir: Kolektif Hafıza ve Toplum Yıkımı
Kolektif hafıza, ulus inşası ve o ulusun geleceğe yönelik bir ülkü duyabilmesi adına en önemli paylaşımlardan biridir. Ortak acıların, mutluluğun ve tarihe bakış açısının insanları bir araya getirebilmesi sağlıklı toplum dinamiklerinin oluşmasına yardımcı olur. Kederde ve sevinçte birleşemeyen bir toplum, ulus olamaz; geleceğe birlikte bakamaz. Bunun düşününce bu denli basit ve elzem bir kavram olduğunda…
-

Sofra ve Medeniyet İlişkisi
Bir tabak yemek, bir toplumun değerlerini, geleneklerini ve kültürünü yansıtır. Bu ilişki sosyal bilimler tarafından uzun zamandır incelenmekte ve gün geçtikçe popülerleşmektedir. Douglas ve Isherwood (1990) “yemek, yalnızca besleyici bir değer taşımakla kalmayıp toplumsal iletişimin bir biçimidir” derken beslenmenin toplum içindeki önemini ortaya koymuştur. Çünkü bir şeyi yemek ya da yememek, yalnızca kaloriyle ilgili bir…
-

Modern Gaz Odaları: Ulusun Gelecek Mücadelesi ve Sessiz Soykırım
Soykırımın Değişen Yüzü Birleşmiş Milletler’in 1948 tarihli Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi, insanlık tarihinin bu en karanlık suçunu şüpheye yer bırakmayacak bir netlikte tanımlar. Sözleşmeye göre ulusal, etnik, ırksal veya dinsel bir grubu kısmen veya tamamen ortadan kaldırma amacıyla işlenen; gruba mensup olanları öldürmek, onlara ciddi bedensel veya zihinsel zarar vermek, yaşam şartlarını fiziksel…
-

Türk Milleti Kimdir?
“Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türk halkına Türk milleti denir.” Mustafa Kemal Atatürk Bu söz, Atatürk’ün millet anlayışını ve bu anlayış doğrultusunda inşa ettiği ulus-devletin temel değerlerini anlamak açısından önemli bir başlangıç noktasıdır. Millet kavramı, modern Türkiye’nin inşasında hem düşünsel hem de siyasal bir temel olarak öne çıkar. Osmanlı’nın çok kimlikli yapısından ulus-devlet modeline geçiş sürecinde, hem…
-

Her Yerden Çalışmak: Dijital Göçebelik Kültürü, Özgürlüğü ve Sınırları
Üniversite hayatım boyunca birkaç şirkette part-time olarak çalışsam da 5 gün ofise gittiğim full-time çalışma hayatına 2019 yılında ilk kez adım atmıştım. Pandemiye kadar geçen zamanda ne kadar mutsuz olduğumu, pandemi sonrasında uzaktan çalışmaya geçtiğimiz anda anladım. Türkiye’de ilk COVID-19 vakasının açıklandığı haftanın ardından ofisler kapanmış, iş toplantıları ekranlara taşınmış, çalışma hayatı evlerimize sığmaya başlamıştı.…
