Selin Topkaya
Milano Üniversitesi Hukuk Bölümü’nde yüksek lisans öğrencisidir.
İtalyan Yargıtay Mahkemesine ilk defa bir kadın başkan seçildi. Margherita Cassano, 1 Mart 2023 itibarıyla görevine başladı. İtalya’nın Adalet Bakanı Carlo Nordio ise, Yargıtay başkanlığına bir kadının oturmasının, 60 yıl önce başlayan bir yolculuğun hedefi olduğunu ve bu başarının, kamu sınavını kazanan genç kadınlar için de bir referans noktası olacağını belirtti.

1963 yılının şubat ayında çıkan 66 sayılı kanunla, İtalyan kadınlar nihayet yargı da dahil olmak üzere kamu işlerinde çalışabilmeye başladı. Bu tarihten iki yıl sonra ise kamu sınavını geçen 27 kadın, kamunun ilk kadın çalışanları oldu ve sayıları toplam çalışanların %6’sını oluşturdu.[1] Bu haktan önce ise, 27 Aralık 1956 tarihli 1441 sayılı kanunla, kadınların yargıdaki rolü, Common Law sisteminden bildiğimiz, ağır ceza ve çocuk mahkemelerinde (belirli şartlar altında) ‘jüri’ olarak bulunmayla sınırlı idi.[2]
İtalyan kadınların 1963 gibi geç sayılabilecek bir tarihte kamuda çalışmaya hak kazandıkları düşünüldüğünde, 60 yıl sonra atılan bu adım şaşırtıcı görünebilir. Ancak, meselenin şaşırtıcı olmayan kısmı, 60 yıldır kamudaki -özellikle yargıdaki- kadın sayısının gitgide artması ve nihayetinde 2015’te erkekleri geride bırakması.

Yine de bir parantez açmak gerekirse, 1963 yılından önce de kadınlar İtalya’nın hukuk tarihinde önemli bir rol oynamıştı. 1946 yılında yeni bir Anayasa yazmaları için seçilen 556 kişilik İtalyan Kurucu Meclisi’nin içinde 21 kadın bulunuyordu. Bahsi geçen 21 kadından 5’i ise Anayasa’nın hazırlanması için kurulan komisyonda yer almıştı. Bu tarihten 30 sene sonra içlerinden biri, Nilde Iotti, ilk kadın Meclis Başkanı oldu.[4] 21 ismin ortak özelliği ise, II. Dünya Savaşı’nda İtalya’yı kuşatan faşizme karşı ön cephelerde mücadele etmeleriydi.

İtalyan yargısında, 30 Haziran 2022’den beri 4952 kadın çalışan bulunuyor ve bu kadınlar toplam sayının %55’ini oluşturuyor.[6]Ancak İtalyan kadınları için her şey her zaman bu kadar ulaşılabilir değildi. İlk başta bahsettiğimiz 1946 Kurucu Meclis seçiminden birkaç ay önce yapılan idari seçimler, kadınların oy kullanabildiği ilk seçim olmuştu. Bu tarihten önce kadınlara oy hakkı tanıyan ilk kanun 1945 yılında çıkmış ancak bu kanun kadınlara sadece seçme hakkı vermişti; seçilme değil. Ayrıca işlerini ‘açıkta yapan hayat kadınları’ oy verme hakkından muaf tutulmuştu. Sadece genelevlerde çalışan hayat kadınları oy verebiliyordu. O dönemin İtalyan kamuoyunda kadınların oy hakkı konusu bir gündem maddesi oluşturmamasına rağmen, bahsi geçen karara karşı çıkan kadınların İtalya’nın her yerinde protesto yapmaları sonucu kadınlar hem seçme hem de seçilme haklarını elde etmişti. Kadınların bu hakkı; “seçim günü 25 yaşında olan İtalyan vatandaşları Kurucu Meclise seçilebilir” diyen 10 Mart 1946 tarihli 74 sayılı Kararname ile sağlanmıştır.[7]
Kadınların bu başarısıyla ilgili, kurucu mecliste de yer almış 21 kadından biri olan Philomena Delli Castelli şunları söylüyor:
“…Kadınların oy kullanmasının savaş sonrası büyük İtalyan devriminde temel bir adım olduğunun farkındaydık. Sonunda oy kullanabildik ve kadınları seçtirebildik. Ve artık sadece ‘ev kadınları’ veya ‘sessiz işçiler’ olarak değil, yeni İtalyan politikasının tam teşekküllü savunucuları olarak görülüyorduk.”[8]
Seçme ve seçilme hakkına ulaşım buzdağının sadece görünen yüzüydü, zira hâlâ kadınların aşması gereken çok fazla engel bulunuyordu. Örneğin 1968-1969 yıllarında, evli kadınların ‘basit aldatmasının’, sonra da evlilik dışı ilişkinin suç unsuru olarak ceza kanununda bulunmasının Anayasa’ya aykırı olduğu ilan edildi.[9]
Başka bir örnek ise 1978 yılına kadar, o dönem ülkede hâkim olan ‘dinî etik’ fikri sebebiyle, kadınların isteğe bağlı kürtaj hakkının, İtalyan Ceza Kanunu tarafından suç olarak görülmesiydi. Bu kanunun geçmesinden önce ortalama ‘merdiven altı’ kürtaj sayısı senelik 100-200 bin aralığındayken, yakın tarihlerdeki son tahminlere göre bu sayı şu an senelik 10 binin biraz üzerinde.[10]
Belki de en çarpıcı gelişmelerden biri 1981 tarihinde gerçekleşiyor. Bu yıla gelindiğinde bir erkeğin; eşinin, kızının veya kız kardeşinin yaşadığı evlilik dışı ilişki yüzünden geçirdiği ‘öfke nöbeti’ anında işlediği suçtan indirim alması ve tecavüzcünün, tecavüz mağduru ile evlendiğinde tecavüz suçunun düşmesini içeren kanunlar yürürlükten kaldırılıyor.
Türk Hukuk Tarihi’nde Önce Kadınlar: İlk Kadın Avukat
Peki Türkiye gibi bir Akdeniz ülkesi olan İtalya’da bunlar yaşanırken bizim ülkemizde neler oluyordu? Elbette ilk akla gelen Cumhuriyet’in kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde yürürlüğe giren Türk Medenî Kanunu. Ancak bu kanunun yayımlandığı 1926 yılına gelene kadar geçen süreçte bile, Türk kadınları İtalyan kadınlara göre daha fazla hakka sahipti. Örneğin Türk tarihinin ilk kadın memuru 1913’te göreve başlamışken[11] İtalyan kadınlar memur olabilmek için 1963 yılına kadar beklemek zorunda kalmıştı.
İki ülkenin de ilk kadın avukatları arasında, her ne kadar ‘resmiyette’ de olsa ciddi bir yıl farkı bulunuyor. Bu durum, İtalya’nın baroya giren ilk kadın avukatı Lidia Poët’in, baroya kabulü sonrası 1883 yılında kendisine açılan dava ile baro üyeliğinin silinmesinden kaynaklanıyor. Aleyhine sonuçlanan davayı Yargıtay’a taşıyan Poët, istediği sonucu elde edemiyor. 1884 yılında İtalyan Yargıtay Mahkemesi, alt mahkemenin kararını; ‘avukat mesleği bir kamu işidir ve kanun, kadınların kamuda görev yapmasını içermiyor’ diyerek onuyor. Mesleğini resmiyette icra edemeyen Poët’i, Yargıtay’ın kararı pes ettiremiyor. Kendisi erkek kardeşi Giovanni Enrico ile çalışarak özellikle kadınların ve çocukların savunmalarında aktif rol alıyor. 1919’da yürürlüğe giren kanunla kadınların kamusal yargı, siyasî veya askerî işler dışında meslekleri icra etme hakkı onaylanınca Poët, 1920 yılında, 65 yaşında, İtalya’nın ilk resmî kadın baro üyesi oluyor.[12]

Bu sırada Türkiye’de ilk Türk kadın avukat Süreyya Ağaoğlu, 1921 yılında İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde eğitim almaya başlıyor. Hâlâ savaşla mücadele eden bir ülkede buna teşebbüs etmesi ve bunu başarması, öğrenilegelmiş ‘Türk halkına hakları havadan indirildi’ tezinin pek de doğru olmadığını gösterir niteliktedir.

Avukat olma arzusunu 7 yaşından beri dile getiren Ağaoğlu’na öncelikle gülünmüş, ileriki yaşlarında da bu hevesinden vazgeçmediği görülünce ‘kadınlara uygun bir meslek seçmesi’ konusunda tavsiyeler verilmiştir.[15] Ancak kendisi, 1921 yılında, dönemin kadınlarının çarşaf kullandığı bir vakitte başörtüsü bile takmadan İstanbul Üniversitesi rektörlüğüne gitmiş ve Hukuk Fakültesi’ne kayıt yaptırmak istediğini söylemiştir.[16] Rektörlükte kendisine ancak üç arkadaş daha bulursa fakülte açılabileceği söylenmiştir, zira o dönem kadınlar ve erkekler ayrı ayrı eğitim alıyordu.[17] Süreyya Hanım, 3 kız arkadaşını daha ikna etmiş ve nihayetinde istediğini elde etmiştir. Böylece bu dört kişi; Bedia, Saime, Melahat ve Süreyya, Türk tarihinde Hukuk Fakültesi’nde okumaya başlamış ilk kadınlar olmuşlardır.[18] Dört kadının bu girişimi aynı zamanda İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde karma eğitime geçilmesine de vesile olmuştur, zira dört öğrenci için bütün profesörlerin bir kere de öğleden sonra ders vermesinin doğru olmadığı düşünüldüğünden ikinci dönem öğrencilerin ayrı okuma sistemi değişmiş ve karma eğitime geçilmiştir. 1921-1922 eğitim döneminde İstanbul Darülfünunu’nda eğitim gören birinci sınıf öğrenci sayısı 63 erkek ve dört kadın öğrenci olmak üzere 67’dir.[19]
Süreyya Hanım ile Lidia Hanım’ın karşılaştıkları zorluklardan belki de en çok ayrışanı baroya kabul konusu diyebiliriz. Zira İtalya’nın aksine, Türkiye’de kadın hukukçular, eğitimlerini tamamladıktan sonra barolara kabul konusunda engellemelerle karşılaşmamışlardır ki zaten kabul konusunda yasal bir engel de bulunmamaktadır.[20] Ali Haydar Özkent, Avukatın Kitabı isimli kitabında, avukatlık stajını bitiren Süreyya Ağaoğlu’nun kayıt için Ankara Barosu’na müracaatının kabul edilmesinde, yasada kadınlara yönelik bir ayrımcılığın olmamasının etkili olduğunu aktarmaktadır. Zira 460 sayılı Avukatlık Kanunu’nun 2. maddesi, kanun ve ahlak şartlarını haiz olan her Türk’ün avukatlık müsaadesi isteyebileceğini ve cinsler arasında fark gözetmediğinden baronun bu talebi kabul ettiğini belirtmektedir.[21] 1928 yılında Ankara Barosu’ndan serbest avukatlık ruhsatını alan Süreyya Hanım, 1948 yılında Berlin, Milletlerarası Hukukçular Komisyonu Üyesi olmuştur.
Süreyya Hanım, sadece ilk Türk kadın avukat olarak değil, aynı zamanda kadınlar ve çocuklar için yaptığı başka çalışmalar ve kurduğu sivil toplum örgütleri ile de övgüye şayandır. Türk tarihinin en önemli kadın öncülerinden biri olan Süreyya Hanım, aynı zamanda lokantalarda kadınların yemek yememesi âdetinin de kalkmasına vesile olmuştur. Mezuniyeti sonrası meslektaşı Melahat Hanım ile, hiç kadın müşterisi olmayan İstanbul Lokantası’na gitmeleri ve iki kadın olarak yemek yemeleri, lokantada bulunan erkek mebusları rahatsız etmiştir. Erkek mebuslar ise bu rahatsızlıklarını Süreyya Hanım’ın babasına taşımışlardır. Süreyya Hanım’ın babasıyla dost olan Mustafa Kemal Atatürk’ün, yaşanan olayı duyması üzerine Süreyya Hanım’a gösterdiği desteği Süreyya Hanım şöyle anlatıyor:[22]
“Ertesi gün Vekalette çalışırken Vekil Necati Bey telaşla odaya girdi: ‘Süreyya hazır ol, Paşa gelip seni yemeğe götürecekmiş’ dedi. Ben ve bütün arkadaşlar şaşırdık… Dışarı çıkınca ‘Latife bugün seni öğle yemeğine bekliyor’ dedi. Şaşkınlıktan konuşamıyordum. Otomobile bindim. Yolda herkes bize bakıyordu. Bozüyük Mebusu Salih Bey’i dışarı çağırttı. Tabii bütün mebuslar lokantadan fırladılar. Biraz onlarla konuştu, sonra yüksek sesle: ‘Bugün Süreyya’yı bize götürüyorum, yarın lokantada yiyecek’ dedi… Biz bu hadiseden sonra rahatlıkla dışarıda yemek yiyebildik.”
İlk Kadın Hâkim
Süreyya Ağaoğlu Ankara barosuna giren ilk kadın avukatken Fatma Beyhan Nil ise İstanbul barosuna giren ve dava alan ilk Türk kadın avukat ve hâkimlerdendir. 22 Eylül 1928 tarihinde İstanbul barosuna müracaat eden Beyhan Hanım’ı ve arkadaşlarını Cumhuriyet gazetesi şu cümle ile birinci sayfasına taşımıştır: “Erkekler için tehlike çoğalıyor! Dört hanım daha avukatlık yapmak için İstanbul barosuna müracaat etmek üzeredirler.”

Beyhan Hanım, ilk Türk kadın hâkim unvanına sahip olmadan önce de Atatürk’ün isteği üzerine çok önemli bir görevde bulunmuştur; kanunların çağdaş olmayan maddelerden temizlenmesi ve medeni esaslara göre yeni kanunlar hazırlanması için Mayıs 1924’te oluşturulan Tadil-i Kavanin Komisyonu’nda görev almıştır.[24] Beyhan Hanım, 1930 yılında İstanbul Asliye Mahkemesi üyeliğine, Nezahat Hanım ise Ankara Asliye Mahkemesi üyeliğine atanarak 28 Nisan 1930 tarihinde Türkiye’nin ilk kadın hâkimleri olmuşlardır.

Beyhan Hanım, hâkimliğe başlamasında rol oynayan Atatürk ile ilgili anılarını şu şekilde kaydetmiştir:
“1926 yılında İstanbul Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Ticaret Mahkemesi’ne zabıt kâtibi olarak girdim. O zamanlar henüz kadınlar hâkimlik yapamıyorlardı. Mahmut Esat Bozkurt Bey Adliye Vekili’ydi. Bir gün İstanbul Adliyesi’nde yapılan hâkimler toplantısına başkanlık etmek üzere geldi. Toplantıya beni çağırdılar. Mahmut Esat Bey şöyle dedi: ‘Atatürk’ün emri üzerine hâkimlik yapacak kadın arıyoruz. Hâkim olmak ister misin?’ Benim için olağanüstü bir teklifti. Öyle şaşırdım ki. Sevinçle ‘evet’ diye cevap verdim. ‘O halde hemen bana talepnameni yaz ve getir’ dedi. On dakika sonra yazdığım talepnameyi cebine koydu ve Adliye’den çıkıp gitti. İki gün sonra zabıt kâtibi olarak çalıştığım Ticaret Mahkemesi’ne hâkim olarak tayin edilmiştim. Göreve başladım.”[26]

Beyhan Hanım’ın baktığı ilk dava kamuoyunda yankı uyandırmıştır.
Türkiye’de kadınların hâkimlik pozisyonuna gelmesi hem iç hem de dış kamuoyunda ilgiyle takip edilmesine rağmen dönemin Batı ülkelerinde yaşayan kadınlar aynı şanslara sahip olamamıştır. İtalya’da hâkimlik görevini yerine getiren ilk kadın Letizia De Martino, 1963 yılına kadar kadınlara kamuda çalışma şansının verilmesinin önünü açan kanunu beklemek zorunda kalmıştır. İtalyan Anayasası yürürlüğe girdikten 15, Türkiye’deki ilk kadın hâkim göreve geldikten 35 sene sonra, 1963 yılında yapılan kamu sınavını geçen sekiz İtalyan kadın, 1965 yılında resmî olarak göreve başlamıştır. Letizia Hanım ise kamu sınavını ikincilikle kazanmıştır.[28]
İlk Kadın Anayasa Başkanı
Türk kadınlarının hukuk alanındaki öncülüğü sadece Cumhuriyet’in ilk yıllarıyla sınırlı kalmamıştır. Tülay Tuğcu 2005 yılında Türkiye’nin ilk kadın Anayasa Başkanı olmuştur. Göreve geldikten sonra yaptığı açıklamada ‘çağdaş, insan hak ve özgürlüklerine, Atatürk ilke ve devrimlerine, demokratik, laik, hukuk devletine bağlı olarak’ çalışmalarını sürdüreceklerini kaydetmiştir.[29] Tuğcu, bu başarısı üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 2006 yılı açılış töreninde onur konuğu olarak konuşma yapmak üzere davet edilmiştir ve AİHM’de açılış konuşması yapan ilk Türk hukukçu olmuştur. Törende yaşadıklarını ise şu cümlelerle anlatmıştır: ‘Strasbourg’a gittim ve törende bir konuşma yaptım. Büyük alkış aldım. Tören sonrası dönemin Avrupa Konseyi Daimî Temsilcisi Büyükelçi Daryal Batıbay yanıma geldi. Yanındaki konukların, ‘Türkiye’den gelen konuşmacı bize insan haklarını anlatıyor. Hem de bir kadın. Bu bir rüya olmalı’ dediklerini anlattı. Türkiye’de yadırganmamıştım ama Avrupalıyı şaşırtmıştım.’ [30]
Türk kadını sadece kendi coğrafyasında değil, bugün birçok konuda örnek aldığımız Avrupa coğrafyasında da çığır açmış durumdadır. Kadınların en önemli mevkilere dahi gelebilmesinin Türk halkını değil ama Avrupa halklarını şaşırtması bunun bir örneğidir.
AİHM’de yaptığı konuşma sonrası Anayasa Mahkemesi’nin 44. kuruluş yıl dönümündeki konuşmasında da bu olanağı sağlayan Cumhuriyet’e ve Mustafa Kemal Atatürk’e şükranlarını sunmuştur: “Anayasa Mahkemesi Başkanlığını bir bayanın yürütmesi nedeniyle söz konusu toplantıda şahsıma gösterilen ilginin, Atatürk’ün kurduğu demokratik, laik ve çağdaş Cumhuriyetin bir eseri olmasından dolayı ayrıca gurur duyuyor ve bir Türk kadını olarak, yüce önder Atatürk’e bir kez daha sonsuz şükran ve saygılarımı sunuyorum.”[31]
Tülay Hanım’ın İtalyan meslektaşı Marta Maria Carla Cartabia ise aynı görevi yerine getirebilmek için 14 yıl daha beklemek zorunda kalmıştır, zira İtalya’nın ilk kadın Anayasa Başkanı 2019 yılında göreve gelmiştir. Göreve geldikten sonra yaptığı ilk açıklamada ise bir kadın olarak geldiği görev sayesinde yol gösterebileceğini umduğunu belirtmiş ve şöyle eklemiştir: “Umarım gelecekte, Finlandiya’nın yeni başbakanının yaptığı gibi, bizim için de yaşın ve cinsiyetin önemli olmadığını söyleyebilmeyi umuyorum. Çünkü İtalya’da hâlâ biraz önemliler.”[32]
Sonuç
Cumhuriyet’in ilk yıllarından itibaren Türk kadınının elde ettiği başarılar gurur duyulmayacak gibi değildir. Bu başarıların ardında kadınların erkeklerle eşit olmak için verdiği çabaların yanında, laiklik ve Cumhuriyet kurumu da büyük rol oynamıştır. Bahsi geçen modern ilkelere sahip Batı ülkelerinde dahi kadınların görünürlüğünün Türkiye’den çok sonra oluşması, bu ilkelerin özümsenemediğine örnek gösterilebilir. Türkiye’nin Batı’dan bu konuda ayrıldığı nokta sadece sahip olduğu ilkeler değil, bu ilkeleri pratiğe dökecek kişilerin ve mekanizmaların var olmasıdır. Günümüzde ise Atatürk ilke ve inkılâplarından kopuldukça kadınların meslekî hayattaki görünürlüğünün azaldığını görüyoruz. Zira kadınlara bakış açısı, toplumu şekillendiren siyasî mekanizmanın söylemleri ve aksiyonları sebebiyle yozlaştıkça, kadınların meslekî hayatlarının önüne pratik engeller çıkmaktadır. Bu engellerin başında hukuk gibi bazı mesleklerin ‘kadın mesleği’ olmadığı ve kadınların bu iş yükünün altından kalkamayacağı inançları yatmaktadır. Söz konusu düşünce tarzını değiştirmek yerine besleyen bir siyasî ortamın içinde, kadınların önüne çıkarılan zorluklar, yazılı bir engelleme olmasa dahi, pratikte artmıştır.
Cumhuriyet’imizin 100. yılını kutlayacağımız bu sene hukukun öncü Türk kadınlarıyla iftihar ediyoruz. Kadınlar için hâlâ verilecek çok mücadeleler olduğu doğrudur. Ancak Cumhuriyet’in bize sağladığı olanaklar sayesinde Batılı meslektaşlarından yıllar önce tarih ve hukuk sahnesinde yerini alabilmiş kadınlarımız, bizim için Cumhuriyet’e, laik ve eşit bir sisteme, özellikle de hukuka, ne kadar çok borçlu olduğumuzu gösterir niteliktedir.
Kaynaklar
(2008) Le donne della Costituente. Link: https://www.senato.it/application/xmanager/projects/leg19/file/repository/relazioni/biblioteca/emeroteca/Donnedellacostituente.pdf (Erişim: 10 Mart 2023).
(2019) Consulta, eletta presidente Marta Cartabia: prima volta per una donna: ‘Ho rotto un cristallo, spero di fare da apripista’. Link: https://www.repubblica.it/politica/2019/12/11/news/consulta_eletta_presidente_marta_cartabia-243161122/ (Erişim: 03 Temmuz 2023).
(2019) Le donne della Costituente. Link: https://www.settantesimo.governo.it/it/approfondimenti/le-donne-della-costituente/ (Erişim: 08 Mart 2023).
(2021) Le donne nel diritto. Link: https://www.giustizia.it/cmsresources/cms/documents/Donne_nel_diritto.pdf (Erişim: 04 Mart 2023).
(2023) 60 anni di donne in Magistratura. Link: https://www.linkedin.com/posts/ministero-della-giustizia_con-la-legge-n-66-del-1963-le-donne-hanno-activity-7036709021990498304-6hrC/?utm_source=share&utm_medium=member_desktop (Erişim: 10 Mart 2023).
Ağaoğlu, Süreyya.“Bir Ömür Böyle Geçti” Hukukun Öncü Kadını Avukat Süreyya Ağaoğlu ed.Celal Ülgen, Coşkun Ongun (İstanbul: İstanbul Barosu Yayınları, 2010).
Akşam Gazetesi, 30 Nisan 1930.
Alper, S. ve Yıldırım, G. (2013) ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Ankara Barosunun İlk Kadın Avukatı’, Hukuk Gündemi Dergisi, Atatürk Özel Sayısı.
Armutçu, O. (2018) Anayasa Mahkemesi’nin ilk ve tek kadın başkanı Tülay Tuğcu: Bitsin bu ikiyüzlülük. Link: https://www.hurriyet.com.tr/gundem/anayasa-mahkemesinin-ilk-ve-tek-kadin-baskani-tulay-tugcu-bitsin-bu-ikiyuzluluk-40764715 (Erişim: 25 Haziran 2023).
Borgato, R. (tarih belirtilmemiş) Lidia Poët. Link: https://www.enciclopediadelledonne.it/biografie/lidia-poet/ (Erişim: 20 Mart 2023).
Corriere della Sera, 18 Haziran 1881.
Cumhuriyet Gazetesi, 22 Eylül 1928.
Cumhuriyet Gazetesi, 26 Temmuz 2005.
Cumhuriyet Gazetesi, 4 Mayıs 1930.
Dalla Zuanna, G. (2018) La legge 194 del 1978 sull’aborto volontario ha raggiunto i suoi obiettivi? Link: https://www.neodemos.info/2018/10/30/la-legge-194-del-1978-sullaborto-volontario-ha-raggiunto-i-suoi-obiettivi/ (Erişim: 13 Mart 2023).
Di Dio , B. (2019) Letizia De Martino, una conquista in Magistratura tutta napoletana. Link: https://www.liberopensiero.eu/20/09/2019/rubriche/letizia-de-martino-magistratura-napoletana/#:~:text=Napoletana%2C%20madre%20di%20due%20figli,prima%20giudice%20donna%20d%27Italia (Erişim: 01 Temmuz 2023).
Emine Balcı ‘‘Hukukun Öncü Kadınları: Türkiye’de Kadınların Hukuk Mesleğine Girişi Üzerine Bir İnceleme“ Fe Dergi 11, no. 1 (2019).
Kodaz, Y. (2021) Fatma Beyhan Hanım (1903-1988). Link: https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/fatma-beyhan-hanim-1903-1988/ (Erişim: 01 Temmuz 2023).
Konan, B., Tanzimattan Günümüze Hukuk Mesleğinde Kadın, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, Cilt: 34, Sayı: 157, Kasım 2021.
Levent, Z. (2022). Geç Osmanlı Dönemi’nde Kadınların İstihbarat Memurluklarında İstihdamı Girişimi. Journal of Universal History Studies, 5(1). DOI: 10.38000/juhis.1081303.
Redazione (2023) Nordio: “Nomina Cassano, traguardo per le donne in magistratura”. Link: https://www.gnewsonline.it/nordio-nomina-cassano-traguardo-per-le-donne-in-magistratura/ (Erişim: 04 Mart 2023).
Topçuoğlu Orhan ve Topçuoğlu Tülin. Cumhuriyet Döneminde Olaylarda ve Mesleklerde Basınımızda Yer Alan Kadınlar (Ankara: Demircioğlu Matbaası, 1998).
Turco, L. (2016) Perché le 21 donne costituenti sono le madri della nostra Repubblica. Link: https://www.fondazionenildeiotti.it/pagina.php?id=402 (Erişim: 15 Mart 2023).
Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi (2006). Eski Başkanların Konuşmaları. Link: https://www.anayasa.gov.tr/tr/baskan/eski-baskanlarin-konusmalari/h-tulay-tugcu/ (Erişim: 01 Temmuz 2023).
[1] Redazione (2023) Nordio: “Nomina Cassano, traguardo per le donne in magistratura”.
Link: https://www.gnewsonline.it/nordio-nomina-cassano-traguardo-per-le-donne-in-magistratura/ (Erişim: 04 Mart 2023).
[2] (2021) Le donne nel diritto. Link: https://www.giustizia.it/cmsresources/cms/documents/Donne_nel_diritto.pdf sf. 2. (Erişim: 04 Mart 2023).
[3] (2023) 60 anni di donne in Magistratura. Link: https://www.linkedin.com/posts/ministero-della-giustizia_con-la-legge-n-66-del-1963-le-donne-hanno-activity-7036709021990498304-6hrC/?utm_source=share&utm_medium=member_desktop (Erişim: 10 Mart 2023).
[4] (2019) Le donne della Costituente. Link: https://www.settantesimo.governo.it/it/approfondimenti/le-donne-della-costituente/ (Erişim: 08 Mart 2023).
[5] (2008) Le donne della Costituente. Link: https://www.senato.it/application/xmanager/projects/leg19/file/repository/relazioni/biblioteca/emeroteca/Donnedellacostituente.pdf sf. 4. (Erişim: 10 Mart 2023).
[6] Redazione (2023) Nordio: “Nomina Cassano, traguardo per le donne in magistratura”.
Link: https://www.gnewsonline.it/nordio-nomina-cassano-traguardo-per-le-donne-in-magistratura/ (Erişim: 04 Mart 2023).
[7] Turco, L. (2016) Perché le 21 donne costituenti sono le madri della nostra Repubblica. Link: https://www.fondazionenildeiotti.it/pagina.php?id=402 (Erişim: 15 Mart 2023).
[8] (2008) Le donne della Costituente. Link: https://www.senato.it/application/xmanager/projects/leg19/file/repository/relazioni/biblioteca/emeroteca/Donnedellacostituente.pdf sf. 16. (Erişim: 10 Mart 2023).
[9] (2021) Le donne nel diritto. Link: https://www.giustizia.it/cmsresources/cms/documents/Donne_nel_diritto.pdf sf. 2 (Erişim: 04 Mart 2023).
[10] Dalla Zuanna, G. (2018) La legge 194 del 1978 sull’aborto volontario ha raggiunto i suoi obiettivi? Link: https://www.neodemos.info/2018/10/30/la-legge-194-del-1978-sullaborto-volontario-ha-raggiunto-i-suoi-obiettivi/ (Erişim: 13 Mart 2023).
[11] Levent, Z. (2022). Geç Osmanlı Dönemi’nde Kadınların İstihbarat Memurluklarında İstihdamı Girişimi. Journal of Universal History Studies, 5(1), sf. 18. DOI: 10.38000/juhis.1081303.
[12] Borgato, R. (tarih belirtilmemiş) Lidia Poët. Link: https://www.enciclopediadelledonne.it/biografie/lidia-poet/ (Erişim: 20 Mart 2023).
[13] Corriere della Sera, 18 Haziran 1881, sf. 2.
[14] Alper, S. ve Yıldırım, G. (2013) ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Ankara Barosunun İlk Kadın Avukatı’, Hukuk Gündemi Dergisi, Atatürk Özel Sayısı, sf. 53.
[15] Ağaoğlu, Süreyya.“Bir Ömür Böyle Geçti” Hukukun Öncü Kadını Avukat Süreyya Ağaoğlu ed.Celal Ülgen, Coşkun Ongun (İstanbul: İstanbul Barosu Yayınları, 2010), sf. 20.
[16] Emine Balcı,‘Hukukun Öncü Kadınları: Türkiye’de Kadınların Hukuk Mesleğine Girişi Üzerine Bir İnceleme’. Fe Dergi 11, no. 1 (2019), sf. 39
[17] Ağaoğlu, Süreyya. “Bir Ömür Böyle Geçti” Hukukun Öncü Kadını Avukat Süreyya Ağaoğlu ed.Celal Ülgen, Coşkun Ongun (İstanbul: İstanbul Barosu Yayınları, 2010), sf. 67.
[18] Konan, B., Tanzimattan Günümüze Hukuk Mesleğinde Kadın, Türkiye Barolar Birliği Dergisi, Cilt: 34, Sayı: 157, Kasım 2021, sf: 516.
[19] Ağaoğlu, Süreyya.“Bir Ömür Böyle Geçti” Hukukun Öncü Kadını Avukat Süreyya Ağaoğlu ed.Celal Ülgen, Coşkun Ongun (İstanbul: İstanbul Barosu Yayınları, 2010), sf. 68-69.
[20] Emine Balcı ‘‘Hukukun Öncü Kadınları: Türkiye’de Kadınların Hukuk Mesleğine Girişi Üzerine Bir İnceleme“ Fe Dergi 11, no. 1 (2019), sf. 40.
[21] Age.
[22] Age.
[23] Cumhuriyet, 22 Eylül 1928, sf.1.
[24] Kodaz, Y. (2021) Fatma Beyhan Hanım (1903-1988). Link: https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/fatma-beyhan-hanim-1903-1988/ (Erişim: 01 Temmuz 2023).
[25] Akşam Gazetesi, 30 Nisan 1930, sf. 1.
[26] Topçuoğlu Orhan ve Topçuoğlu Tülin. Cumhuriyet Döneminde Olaylarda ve Mesleklerde Basınımızda Yer Alan Kadınlar sf. 120 (Ankara: Demircioğlu Matbaası, 1998).
[27] Cumhuriyet Gazetesi, 4 Mayıs 1930, sf. 1.
[28] Di Dio , B. (2019) Letizia De Martino, una conquista in Magistratura tutta napoletana. Link: https://www.liberopensiero.eu/20/09/2019/rubriche/letizia-de-martino-magistratura-napoletana/#:~:text=Napoletana%2C%20madre%20di%20due%20figli,prima%20giudice%20donna%20d%27Italia. (Erişim: 01 Temmuz 2023).
[29] Cumhuriyet Gazetesi, 26 Temmuz 2005, sf. 1.
[30] Armutçu, O. (2018) Anayasa Mahkemesi’nin ilk ve tek kadın başkanı Tülay Tuğcu: Bitsin bu ikiyüzlülük. Link: https://www.hurriyet.com.tr/gundem/anayasa-mahkemesinin-ilk-ve-tek-kadin-baskani-tulay-tugcu-bitsin-bu-ikiyuzluluk-40764715 (Erişim: 25 Haziran 2023).
[31] Türkiye Cumhuriyeti Anayasa Mahkemesi (2006). Eski Başkanların Konuşmaları. Link: https://www.anayasa.gov.tr/tr/baskan/eski-baskanlarin-konusmalari/h-tulay-tugcu/ (Erişim: 01 Temmuz 2023).
[32] (2019) Consulta, eletta presidente Marta Cartabia: prima volta per una donna: ‘Ho rotto un cristallo, spero di fare da apripista’. Link: https://www.repubblica.it/politica/2019/12/11/news/consulta_eletta_presidente_marta_cartabia-243161122/ (Erişim: 03 Temmuz 2023).

Yorum bırakın