ZEYNEP EZGİ KAYA
ANKARA YILDIRIM BEYAZIT ÜNİVERSİTESİ CUMHURİYET TARİHİ YÜKSEK LİSANS ÖĞRENCİSİDİR.
İffet Halim Oruz 1904 yılında İstanbul’un Erenköy semtinde doğmuştur. Babası Maliye Nezareti çalışanlarından Bursalı Fincanizade Nizamettin Bey, annesi Faruk Nafiz Çamlıbel’in halası Saide Hanım’dır.[1] İffet Halim, eğitime önem verilen kültürlü bir aile içerisinden gelmiştir. Eğitim hayatına ilk önce Erenköy’deki anaokulunda başlamıştır. İlk ve ortaöğrenimini İstanbul Erenköy Kız Lisesi’nde tamamlamıştır.[2] Lise eğitiminden sonra üniversite eğitimine İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde başlayan İffet Halim, ilk yarıyıldan sonra bölümünü değiştirerek İktisat Fakültesi’ne geçiş yapmış ve 1940 yılında buradan mezun olmuştur. İffet Halim, bölümünü değiştirmesindeki kararı şu şekilde açıklamıştır:
“İşte 1936 tarihinde Hukuk Fakültesi’ne girmem ve birinci sömestrden sonra da Türkiye’nin ilk İktisat Fakültesi’nin açılmasıyla ikinci sömestrden itibaren bu fakülteye devam etmem mümkün oldu. Bunu niçin tercih etmiştim. Edebiyatçı idim ama bu bölümde bütün metinleri takip etmiştim ve iktisat öğretmenim Türkiye Cumhuriyeti’ne yararlı olacağını düşünerek ideal yolunda İktisat Fakültesi’nin ilk talebesi ve ilk mezunu oldum.”[3]
Nitekim İffet Halim Oruz, okuma ve çalışma arzusu ile çevresindeki kadınlara da örnek olmuştur. İffet Halim, 1924 yılında Albay Halim Oruz ile evlenmiştir.[4] Evlendikten sonra lise ve üniversite eğitimine devam etmiş, bu süreçte oğlu dünyaya gelmiştir.[5] O dönemlerde evli ve bir çocuk annesi bir kadının eğitim hayatına devam edebilmesi etrafta dedikodulara yol açmıştır. Hatta oğlu ile bir karikatürü de dönemin gazetelerinde yayımlanmıştır. Karikatürde İffet Halim Oruz’un oğlu ile birlikte diploma aldığı resmedilmiştir.[6]
İffet Halim, üniversiteden mezun olduktan sonra doktora yapmak istemiştir. Bu konuyu dönemin Millî Eğitim Bakanı Hasan-Âli Yücel ile konuşmuştur. Yücel aynı zamanda İffet Hanım’ın arkadaşıdır. Ancak bu konuşmadan olumlu sonuç alamayan Oruz ısrarından vazgeçmemiş ve eserinde bu durumu şöyle ifade etmiştir:
“Fakülteyi bitirir bitirmez doktora yapma çabasına giriştim. O sırada Hasan Âli Yücel Millî Eğitim Bakanı idi ve bir edebiyatçı arkadaşımız olduğu için kendisine giderek amacımı kapsayan dileğimi bildirdim. Bana hiçbir kolaylık göstermedi ve hatta ‘Ne Yapacaksınız?’ şeklindeki sorusuyla karşılaştım, tekrar İstanbul’a döndüğümde gene doktora çalışmalarımı sürdürdüm. Ben doktora tezimi ‘fiyat murakabesi’ gibi Türkiye için yeni bir konu olan ve İkinci Dünya Savaşı’ndaki Türkiye’nin kritik durumu bakımından ele almayı düşünüyor ve onun için yeni kurulan Fiyat Murakabe Teşkilatı’nda çalışmak istiyordum.”[7]
İffet Halim Oruz, Fiyat Murakabe Teşkilatı’nda çalışmak istemektedir. Ancak bu kuruma o dönemlerde kadın memur alımı yapılmamaktadır. Nitekim Oruz, bütün olumsuz sonuçlara rağmen istikrarlı bir şekilde mücadele ederek amacına ulaşmıştır. Bu konu hakkında eserinde şu ifadelere yer vermiştir:
“O tarihlerde Türkiye tehlike içerisindeydi, hem de ekonomik bakımdan memleket sıkıntılar içine düşmüştü. Böyle bir durumda doktorayı bir tez üzerinde yapmak elbet çok faydalı olacaktı. Ancak bu tarihte teşkilat kadın memur almıyordu. Düşüncem üzerinde ısrar ettim. […] 20.03.1941 tarihinde İstanbul Murakabe Teşkilatı’na fiyat murakabe kontrolü olarak tayin edildim.”[8]
İffet Halim Oruz çalışma hayatına başladıktan sonra doktoraya devam edip öğretim görevlisi olmayı hedeflemektedir. Fakat iş hayatındaki yoğunluk akademik kariyerine engel teşkil etmiştir:
“Bu teşkilat o sırada ihtikarla mücadele bakımından çok yoğun çalışmalar içinde idi. Kendimi o kadar ödeve vermiştim ki doktora tezim yarım kaldı ve arzu ettiğim üniversite öğretim üyeliğinde ödev almak mümkün olmadı; ancak Fiyat Murakabe Teşkilatı’nda memleketin iktisadi gidişatı konusunda çok şeyler öğrendim. Bunun hazin tarafları da vardı. Devlet memurunun rüşvet alması olayları hakkında o kadar çok bilgi edinmiştim ki bir Türk kadını olarak milleti hazin akıbetlere sürükleyen birkaç olayı bu kitabıma geçirmekte fayda görüyorum.”[9]
İffet Halim Oruz, 1941-1945 yılları arasında Ticaret Bakanlığı’nda ve İstanbul Belediyesi Fiyat Murakabe Bürosu şefliği ve İthalatçılar Birliği Fiyat Kontrolü Bürosu müdürlüğü görevlerinde bulunmuştur.[10] Bu işlerin yanı sıra Özel Gazetecilik Lisesi’nde basın ahlakı, basın tarihi ve basın tekniği gibi dersler de vermiştir. Oruz, 1955 yılında başladığı bu görevde uzun yıllar kalmıştır.[11]
İffet Halim Oruz, cemiyet hayatı içerisine küçük yaşlardan itibaren dahil olmuştur. Özellikle annesinin Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti’nde bulunmasından ötürü dokuz yaşından itibaren kadın hakları davasını benimsemiş ve bütün hayatını da bu davaya adamıştır.[12]
İffet Hanım, kadın hareketi içerisinde çalışmalar yapmadan önce küçük yaşlarda Kuvayı Milliye ruhunu benimseyerek İstiklal Savaşı başlarken vatanı kurtarma çabalarına da girişmiştir: “Erenköy bağları içinde Kuvay-ı Milliyecileri köşkten köşke bağ yaprakları arasında saklayarak geçiren babamın yardımcısı olarak duyduğum ilk heyecanı dile getirmek güçtür.”[13]
Oruz, kadın hareketi içerisine annesinden gördükleriyle dahil olmuştur. Ancak: “Kendisinin küçük yaşlardan itibaren dünya kadın hareketleri ve Türkiye’de bu konu üzerindeki uyanış hakkında seziş sahibi olması, Atatürk kadın devrimi hamlesinde de kendisini öncelikle bu davaya vermesine yol açmıştır.”[14]
İffet Halim Türk kadınının tarih sahnesinde genellikle ön planda olduğunu vurgulamıştır. Oruz kadına tek bir perspektiften bakmamıştır. Ona göre kadın, içerisindeki cevheri birçok alanda ortaya çıkarabilir. İffet Halim Oruz’un kadın hareketleri içerisinde fiili olarak görev alması Diyarbakır’da başlamıştır: “Benim Türk Kadın Birliği çalışmalarına katılmam Diyarbakır Şubesi’ni kurarak başlamıştır.”[15] Nihayetinde 29 Nisan 1927’de Türk Kadınlar Birliği’nin Diyarbakır şubesini açmıştır.
Türk Kadınlar Birliği’nin kapatılmasından sonra[16] Başkan Latife Bekir ile birlikte Ankara’ya giden İffet Halim Oruz, Mustafa Kemal Atatürk ile görüşmek istemişlerdir. İstek ve görüşlerini Ankara Valisi Nevzat Tandoğan’a yapmış oldukları ziyaret esnasında bildirmişlerdir. Ancak bu ziyarette isteklerini belirten Latife ve İffet Hanımlar valinin olumsuz geri bildirimi ile karşılaşmışlardır. Ankara’daki bir davet esnasında Mustafa Kemal ile karşılaşan İffet Hanım durumu izah ederek kendilerini ziyaret etmek için randevu almıştır. Mustafa Kemal Atatürk, İffet Hanım’ları Marmara Köşkü’nde ağırlamış ve sorularını dinlemiştir. Mustafa Kemal, köylü kadınların eğitimi üzerine çalışmaların yapılmasının gerekli olduğunu kendilerine söylemiştir.[17]
Türk Kadın Birliği Atatürk’ten aldıkları talimat ile çalışmalarını başlatmıştır. İlk çalışmalarını Çatalca köylerindeki kadınlara eğitim ve sağlık hizmetleri vererek gerçekleştirmişlerdir. Türk Kadınlar Birliği daha sonraki süreçte Çatalca İhsaniye köyünde bir eğitim merkezi kurmuşlardır.[18]
İffet Halim Oruz, eşinin görevinden ötürü Afganistan’a beş aylık bir yolculuk gerçekleştirmiştir. Oruz bugünkü Pakistan sınırları içerisinde olan Kuetta şehrinde kalmıştır. İffet Halim ve beraberindekiler çarşı merkezinde gezerken Mustafa Kemal ve Enver Paşa’nın resimlerine denk gelmiştir. Nitekim bu olaydan çok etkilenen Oruz Kuetta Çarşısı şiirini yazmıştır.[19]
İffet Halim eşinin Ankara’ya tayininden ötürü Halkevleri, kadın örgütleri ve Yardımsevenler Derneği’ndeki çalışmalarına Ankara’da devam etmiştir. Bu çalışmalardan birisi de Ankara’da başlatılan Türk dili çalışmalarına katılmasıdır. Oruz, kentlerde yaşayan halk ile kırsalda yaşayan halkın kolayca anlaşabileceği bir dilin kullanılmasını savunuyordu. Bu konuda çalışma arkadaşlarına önerilerde de bulunmuştur. Bu önerilerden önemli olanın, köylerde dolaşılarak kullanılan Türkçe kelimelerin derlenip toplanması ve bu kelimelerin Türkçenin söz varlığına eklenmesi olduğunu belirtmiştir. Fakat bu öneri kabul görmemiştir.[20] Oruz, Ankara’daki faaliyetlerine Yerli Malını Teşvik çalışmaları ile devam etmiş ve mitingler düzenleyerek yerli malı kullanımının önemini vurgulamıştır.
İffet Halim Oruz Kıbrıs davasına destek vermek amacıyla 1948 yılında Kıbrıs’a gitmiştir. Kıbrıs’ta yapmış olduğu gözlemleri 1947 yılında çıkartmaya başlamış olduğu Kadın Gazetesi’nde aktarmış ve davanın destekçisi olmuştur.[21] Türkiye’de kapatılan kadın dernekleri 1948 yılından sonra faaliyetlerine devam etmiştir. Oruz, faaliyetlerine devam eden Türk Kadınlar Birliği’ndeki çalışmalarını Ankara’da sürdürmüştür. 1950 seçimlerinden sonra Ankara’nın köylerinde Kadın Dergisi adına halkla görüşmeler de gerçekleştirmiştir.[22] Oruz, Türk Kadınlar Birliği’nin İstanbul’daki şubesinin başkanlığına seçilmiş ve çalışmalarına burada devam etmiştir. Ancak eşinin tekrar Ankara’ya tayin olmasıyla Türk Kadınlar Birliği’ndeki görevini başkan vekili olarak sürdürmüştür. Oruz, 1957 seçimlerinden önce Demokrat Parti’den milletvekili olması için bizzat Adnan Menderes’ten teklif almıştır. İffet Halim bu teklife herhangi bir cevap vermeden Kıbrıs’a gitmiştir. Kıbrıs dönüşünde adaylığı başka bir arkadaşı tarafından engellenmiştir. Fakat kendisi yılmayarak yurt genelindeki mücadelesine devam etmiştir.[23] İffet Halim’in de içerisinde yer aldığı kadın hareketi 1938-1960 yılları arasında önemli adımlar geçirmiştir. Oruz, siyasetten uzak kalmaya çalışmış ancak çeşitli siyasi yapılarla yakın temaslar içerisinde bulunmuştur.
Türk Kadınlar Birliği’nin atmış olduğu önemli bir adım da Türkiye’de ilk kez 1955 yılında anneler gününün kutlanmasını sağlamak olmuştur. Türkiye’de 1955 yılında yılın annesi olarak Nene Hatun seçilmiştir.[24]
1960 yılında kurulan Kadınlar Konseyi’nin İstanbul şube başkanlığına İffet Halim Oruz getirilmiştir. Dünya Kadınlar Konseyi kongresi 25 Ağustos 1960 tarihinde İstanbul’da gerçekleşmiştir. Kongre İstanbul’da büyük bir ses getirmiş ve önemli çalışmalara imza atmıştır.
İffet Halim Oruz 1927 yılından yaşamının son anına kadar farklı dernekler ve kuruluşlar içerisinde yer almıştır. Kuruculuğunu, yöneticiliğini ve başkanlığını yaptığı kurum ve kuruluşlar şöyledir: “Türk Ocakları, Kızılay, Çocuk Esirgeme Kurumu, Halkevleri, Türk Kadınlar Birliği, Yardımsevenler Derneği, Kadınlar Konseyi, Çocuk Dostları Derneği, Darülaceze’ye Yardım Derneği, Sosyal Dayanışma Derneği, Huzurevlerini Kurma ve Yaşatma Derneği ile Sosyal Hizmetler Federasyonu.”[25]
İffet Halim Oruz, 1927’de eşinin görevli olduğu Diyarbakır’da gazetecilik hayatına başlamış ve Halk Sesi adlı gazeteyi yayımlamıştır. Daha sonra 1930-1933 yılları arasında Hakimiyet-i Milliye gazetesinin “Kadınlık” adlı bölümde ve Ulus gazetesinde yazılar yazmıştır. 1947 yılında İstanbul’da Kadın Gazetesi’ni çıkarmaya başlamış ve tüm yazı hayatı da bu gazete etrafında şekillenmiştir. Bu gazete daha sonra dergi halinde 111 sayı olarak (1947-1978) 32 yıl boyunca yayımlanmıştır.[26] Kadın Gazetesi 1955 yılından sonra Türk Kadınlar Birliği İstanbul şubesinin de yayın organı olmuştur.[27] Oruz, İstifçi adlı romanını da bu gazetede bölümler halinde yayımlamıştır. Oruz şiirlerini de Türklük, kahramanlık ve vatan sevgisi temalarında didaktik bir üslupla yazmıştır.
Şiirleri: Füsun (1928) Tul Daireleri (1931) ve Kışın Bahar (1965).
Oyun kitabı: Burla (manzum bir eser, 1933).
İnceleme eserleri: Yeni Türkiye’de Kadın (1933), Türkiye’de Fiyat Murakabesi: Mevzuat ve Tatbikat (1944), Atatürk Döneminde Türkiye’de Kadın Devrimi (1986).
Konuşmalar: Arkadaşlar! (1936).[28]
İffet Halim Oruz yaşamı boyunca kadın örgütlerinde ve mücadelesinde en ön saflarda yer almıştır. Osmanlı’nın son dönemlerinde doğmuş ve cumhuriyetin ilk zamanlarında gençliğini yaşamış biri olarak; Mustafa Kemal Atatürk’ün izinde, cumhuriyetin değerlerini benimsemiş, her daim cumhuriyet kadını olarak yaşamış ve arkasından gelen kadınlara da ilham olmuştur. İffet Halim, 20 Ağustos 1993 tarihinde İstanbul’da vefat etmiştir.[29]
Ekler
Ek 1[30]

Ek 2. İffet Halim Oruz ve oğlu İsmet’in Aynı Anda Diploma Aldıkları Karikatür.[31]

Ek 3.[32]

EK-4.[33]

Ek 5.[34]

Fotoğraflar

Kaynak: Kadın Gazetesi, 5 Mart 1951, s. 1.

Kaynak: Kadın Gazetesi, 19 Şubat 1951, s. 1.

Kaynak: Kadın Gazetesi, 12 Şubat 1951, s. 5.

Kaynak: Kadın Gazetesi, 12 Şubat 1951, s. 1.

Kaynak: Kadın Gazetesi, 25 Eylül 1950, s. 5.
Kaynaklar
HALİM ORUZ, İffet, Atatürk Döneminde Türkiye’de Kadın Devrimi, Gül Matbaası, İstanbul 1986.
KÖSE, Erdal, İffet Halim Oruz’un Hayatı, Sanatı, Eserleri, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum 2006.
SEZER ARIĞ, Ayten, “Türk Kadınlar Birliği”, Atatürk Ansiklopedisi, Madde: R-Z, erişim adresi: https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/turk-kadinlar-birligi/ erişim tarihi: 21.11.2024.
YALÇIN, Murat (Ed.), Tanzimat’tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi, C: II (K-Z), Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 2010, (ss. 785-786).
Kadın Gazetesi, 1 Ağustos 1949.
Kadın Gazetesi, 3 Nisan 1950.
Kadın Gazetesi, 25 Eylül 1950.
Kadın Gazetesi, 12 Şubat 1951.
Kadın Gazetesi, 19 Şubat 1951.
Kadın Gazetesi, 5 Mart 1951.
[1] Erdal Köse, İffet Halim Oruz’un Hayatı, Sanatı, Eserleri, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Erzurum 2006, s. 1-2.; Ayrıca Saide Hanımın fotoğrafı için bkz. Ek 1.
[2] İffet Halim, Erenköy Kız Lisesi’nde okurken tifo hastalığına yakalanmış ve eğitimine devam edememiş. Dışarıdan sınavlara girerek bu liseden mezun olabilmiştir. Bkz. Köse, a.g.t., s. 6.
[3] İffet Halim Oruz, Atatürk Döneminde Türkiye’de Kadın Devrimi, Gül Matbaası, İstanbul 1986, s.45.
[4] Köse, a.g.t., s.8.
[5] İffet Hanım’ın bu evlilikten bir çocuğu olmuştur. 1925 yılında dünyaya gelen oğlunun ismi de İsmet’tir. Bkz. Köse, a.g.t., s. 9.
[6] Karikatür için bkz. Ek 2.
[7] Oruz, a.g.e., s. 50-51.
[8] Oruz, a.g.e., s. 51.
[9] gös.yer.
[10] Murat Yalçın (Ed.), Tanzimat’tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi, C: II (K-Z), Yapı Kredi Yayınları, İstanbul 2010, s. 786.
[11] Oruz, a.g.e., s. 52.
[12] Oruz, a.g.e., s. 12.
[13] A.g.e., s. 21.
[14] gös.yer.
[15] Oruz, a.g.e., s.25.; Ek 3.
[16] “1935’te kapanan Türk Kadınlar Birliği’nin yeniden açılması konusu Birlik üyelerinden İffet Halim Oruz tarafından 1 Mart 1947’de haftalık olarak çıkarılan Kadın Gazetesi’nde dile getirilmiştir. 1949’da yeniden kurulan Türk Kadınlar Birliği 1960, 1970 ve 1980 askerî müdahale dönemlerindeki geçici olarak kapanmakla birlikte halen faaliyetini sürdüren bir dernektir.” Bkz. Ayten Sezer Arığ, “Türk Kadınlar Birliği”, Atatürk Ansiklopedisi, Madde: R-Z, erişim adresi: https://ataturkansiklopedisi.gov.tr/bilgi/turk-kadinlar-birligi/ erişim tarihi: 21.11.2024.
[17] Oruz, a.g.e., s. 33.
[18] A.g.e., s. 35.
[19] A.g.e., s. 37-38.
[20] A.g.e., s. 39.
[21] Bkz. Ek 5.
[22] A.g.e., s. 60.
[23] A.g.e., s. 67.
[24]A.g.e., s. 70.
[25] Köse, a.g.t., s. 54.
[26] Yalçın (Ed.), Tanzimat’tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi, C: II (K-Z), s.786.; Kadın Gazetesi çıkmaya başladığı ilk zamanlar da düzenli olarak haftada bir yayımlanmışken kimi zaman da on beş günde bir çıkmıştır. Nitekim Kadın Gazetesi 1965 yılından sonra “Kadın” adını almıştır. Bu tarihten sonra dergi moda ve magazin ağırlıklı bir dergi olmuştur. Dergi bu tarihten sonra da ayda bir çıkmıştır. Bkz. Köse, a.g.t., s. 58.
[27] Kadın Gazetesi kendi alanında çıkan en uzun ömürlü gazete olmanın yanı sıra yayın kurulunun tamamının kadınlardan oluşuyor olması ile de önemli bir matbuattır. Kadın Gazetesinin görseli için bkz. Ek 4.
[28] Yalçın (Ed.), Tanzimat’tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi, C: II (K-Z), s. 786.
[29] Köse, a.g.t., s. 65.
[30] İffet Halim Oruz, Atatürk Döneminde Türkiye’de Kadın Devrimi, Gül Matbaası, İstanbul 1986, s. 20.
[31] İffet Halim Oruz, Atatürk Döneminde Türkiye’de Kadın Devrimi, Gül Matbaası, İstanbul 1986, s. 44.
[32] İffet Halim Oruz, Atatürk Döneminde Türkiye’de Kadın Devrimi, Gül Matbaası, İstanbul 1986, s. 26.
[33] Kadın Gazetesi, 3 Nisan 1950.
[34] Kadın Gazetesi, 1 Ağustos 1949, s. 1.

Yorum bırakın