Quelle Alaka: Atayurttan Kıbrıs’a Türk-AB İlişkileri

Dış siyasette Orta Asya ve Türk Dünyası, genelde uzmanları ve meraklılarından oluşan kendi niş kitlesine hitap eder. Son yıllarda bölgeye yönelik izlenen siyasette kurumsallaşma açısından önemli aşamalar kat edilmesi ve dış siyaset karnemizde yıldızlı pekiyi gösterme isteği “Türk Dünyası’nda yaşanan önemli atılımların” kamuoyunda zikredilmesini sağlamıştır. 2024’ün kasım ayında düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı’nın (TDT) 11. Devlet Başkanları Zirvesi de kabul edilen kararlarıyla niş kitlenin ötesinde bir gündem yaratmıştı. Zirve’nin Türkiye açısından simge olaylarından biri KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da katılmasıydı, zira Türk kamuoyu artık uluslararası konjonktürün de uygun hale geldiği düşüncesiyle Türk Cumhuriyetleri’nin KKTC’yi tanımaya başlayacaklarını ümit etmeye başlamıştı.

Zirveyi takip eden birkaç ay içinde üç Orta Asya devletinin -Özbekistan, Kazakistan ve Türkmenistan’ın- Güney Kıbrıs’a büyükelçi atama kararı bir soğuk duş etkisi yarattı [“Neden Elçi Atadı?”, 2025]. Nisan ayında ise bu zincirin son halkası 4 Nisan günü Semerkant’ta düzenlenen 1. AB-Orta Asya Zirvesi’nin sonuç bildirgesinde tarafların BM Güvenlik Konseyi’nin Kuzey Kıbrıs’ın bağımsızlığını tanımama kararlarına bağlı olduklarını ilan etmesiyle tamamlandı [Council of the EU, 2025, md. 4]. Bu tutum değişikliğine ise AB’nin bölge için hazırda tuttuğu 12 milyar avroluk yatırım paketinin sebep olduğu iddiası farklı kesimlerce dile getirildi [İsmail, 2025; Güller, 2025]. Medyada birçok kaynağın meseleyi altı aylık bir çerçevede “paket ve Kıbrıs” ikilisi şeklinde sunması bu algıyı güçlendirirken aslında bu mesele yaklaşık üç yıllık bir geçmişe sahipti ve Türk medyasının bu konudaki hafızası ve fikrî takibi yetersiz kaldı. 

Türkiye’nin Türk Dünyası İşbirliği modeli üzerinden geliştirmeye çalıştığı Kıbrıs ve AB siyaseti neticesinde -en azından şimdilik- bir zedelenme yaşamışken, bu yazının amacı “rol-kimlik” kavramı yardımıyla ve Türkçe, İngilizce ve Rusça kaynaklara dayanarak bu vakayı tahlil etmektir.

Türkiye’nin Rolleri

Türkiye’nin rol-kimliğini tespit ederken hareket edilebilecek en temel kavram, Türk Dış Politikası incelemelerinde sıkça kullanılan “Orta Boylu Devlet” (OBD) kavramıdır. OBD’ler, büyük devletler (ve tabii ki ABD ile eski SSCB gibi süpergüçler) kadar büyük bir güç kapasitesi olmayan lakin çevresindeki birçok (küçük) devlete göre de büyük kalan devletlerdir. Baskın Oran’a göre [2012, xvii] bir OBD,  büyük devletlere karşı izafî otonomisini bölgesel güç dengeleriyle ve dış siyasetini çeşitlendirerek korumaya çalışıyorsa “stratejik OBD” (S-OBD) rolünü üstlenir. Türkiye bir taraftan, AB’nin Güney Kıbrıs’ı Türkiye’nin tanımamasına rağmen üye kabul etmesi sonucunda yaşadığı anlaşmazlıkla Akdeniz’de [Dumlu, 2024; 2025b], diğer taraftan Türk dünyası ile iş birliğinin TDT zemininde kurumsallaşmasıyla (Orta) Asya’da bir OBD haline gelmiştir [Dumlu, 2025a; Ferman, 2025]. 2020’li yıllarda bu iki farklı bölgedeki siyaset Türkiye’nin izlediği S-OBD rolü sayesinde kesişecektir. 

Türkiye’nin S-OBD Olma Girişimi: TDT Modeli

Türkiye için tarihî bir fırsat olarak başlayan Orta Asya iş birliği, SSCB’nin çöktüğü 1990’lara kadar uzanır ve Rusya’nınki ile birlikte bölgedeki en köklü iş birliği modellerinden biridir. Türkiye’nin iş birliği modeli uzun yıllar büyük ölçüde diplomatik ve sosyokültürel zeminde ilerlemiştir. Türkiye, iş birliğini ilk etapta bütün Türk Cumhuriyetleri’ni kapsayan bir model halinde sürdürmeye çalışmış, lakin bu model Özbekistan ve Türkmenistan ile yaşanan anlaşmazlıklar sonucu 2001 yılında durma noktasına gelmiştir. Bunun üzerine iş birliğini sürdürmek isteyen üç devlet ile (Azerbaycan, Kazakistan ve Kırgızistan) yola devam edilmiş ve 2011 yılında Türk Keneşi (Konseyi) ismiyle kurulan uluslararası teşkilat ile kurumsallaşma sağlanmıştır. 2019’da Özbekistan’ın tam üye, 2021’de de Türkmenistan’ın gözlemci üye olarak Keneş’e katılmasıyla bütünlük yeniden sağlanmıştır. Bununla birlikte kurumun ismi Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) olarak değiştirilmiş ve daha temel alanlarda da iş birliği niyetini gösteren Türk Dünyası-2040 vizyonu yayımlanmıştır. 2023 yılında Türk Yatırım Fonu’nun ve 2024 yılında TDT Merkez Bankaları Konseyi’nin temellerinin atılması ekonomik açıdan son yıllarda en dikkat çekici adımlarıdır [Korolev, 2024; Ferman, 2025].

TDT modelinin bölgeye sunduğu en büyük fırsat Orta Asya’da Rusya haricinde alternatif bir diplomasi, siyaset ve entegrasyon platformu oluşturmasıdır. Bölge devletleri çok yönlü bir siyaset izlemek için TDT’nin ve Türkiye’nin bölgedeki varlığından istifade etmektedir. Bu platform üzerinden bölgesel meselelerini çok daha serbestçe tartışabilmekte, kendi siyasi meselelerini çok daha rahatça ifade edebilmekte ve uluslararası arenada en başta diğer ülkelerden destek bulabilmektedir [Korolev, 2024]. Bunun en parlak örneği ise Azerbaycan’ın Dağlık Karabağ Meselesi’ndeki tecrübesidir. Azerbaycan hem savaştan önce TDT platformunda kendini rahatlıkla ifade etmiş hem de savaş esnasında ve sonrasında üye ülkelerden diplomatik destek ve jestler görmüştür [Niyazov, 2024; Fedorovskaya, 2024; Ferman, 2025].

TDT modelinin zayıf tarafı ise aslında Türkiye’nin bir OBD ve diğer üye devletlerin de hacmen daha küçük olmasından ötürü büyük yatırımlar gerektiren siyasi ve fiziki altyapı projelerine girişecek gücü ve sermayesinin olmamasıdır [Korolev, 2024]. Burada Türkiye, çözümü aslında diğer büyük güçlerle kuracağı iktisadi ve siyasi ilişkilerle bir aracı ve köprü olmakta aramaktadır. TDT’nin gözle görülür en büyük projelerinden biri olan “Orta Koridor” veya “TITR (Trans-Hazar Uluslararası Taşımacılık Rotası)” örneğinde bu durum gözümüze çarpar. Bu proje, Türkiye ve TDT ülkelerinin hep birlikte Doğu ile Batı’nın, iki büyük global ekonomi merkezi olan Avrupa ile Çin’in arasında en kısa mesafeyi kuran köprüyü oluşturmasını bir küresel lojistik projesi haline getirmiş ve bu minvalde bölgede otoyol, demiryolu (ve alakalı bir proje olarak “boru hatları”) inşaatları yapılması tasarlanmıştır. AB ve Çin’in hâlihazırda TRACECA ve Kuşak-Yol gibi aynı güzergâhtaki projelerinden istifade edilerek bu iki güç Orta Koridor projesine çekilmeye çalışılmaktadır. Nitekim Çinli ulaştırma şirketleri, TITR altyapısına ortak olmuştur [Ferman, 2025]. Dağlık Karabağ Savaşı’ndan sonra Zengezur Koridoru da proje çerçevede ele alınarak Ermenistan ile yapılacak barışa ekonomik bir temel atmak ve Batı’yı da projeye çekmek düşünülmüştür [Mustafayev, 2024].

Bir Politika Teşebbüsü: Kuzey Kıbrıs ve TDT

AB ile ilişkilerin seyri Türkiye’yi S-OBD rolüne sevk ederken ivme kazanan TDT modelinin üye ülkelerin siyasi meselelerini gündeme getirmek için elverişli bir platform oluşturması ve ayrıca Kuzey Kıbrıs’ın bir Türk toplumu olması vesilesiyle TDT’ye tenasüp etmesi bu hamle için uygun bir zemin teşkil etmişti. Ayrıca Azerbaycan’ın II. Karabağ Savaşı’nda ayrılıkçı Karabağ hükûmetini sonlandırması ile artık Kuzey Kıbrıs’ı tanımanın önünde engel olarak gösterilen jeopolitik durum müspet sonuçlanmıştı. Türkiye bu yöndeki ilk adımını 11 Kasım 2022 tarihinde Semerkant’ta düzenlenen 9. TDT Devlet Başkanları Zirvesi’nde Kuzey Kıbrıs’ın gözlemci üye olarak TDT’ye kabul edilmesiyle atmıştı [kş. Firik, 2022].

O dönem Türk medyasında fazla yankı bulmamış ama Rusya kaynaklarında değerlendirilmiş bir iddia ise aslında Semerkant Zirvesi’nde bütün tarafların bu kararı aynı istekle kabul etmediğiydi. Kommersant Gazetesi’nin 17 Kasım 2022 tarihli haberine göre Kazakistan bu karara açıkça itiraz etmiş, Özbekistan ise çekimser yaklaşmıştı. Nitekim Cumhurbaşkanı Kasım-Cömert Tokayev bu karara alenen itiraz etmiş ve Özbekistan’ın o dönemki Dışişleri Bakanı Vladimir Norov ise “Zirvenin sonuç bildirgesinde Kuzey Kıbrıs’a dair herhangi bir ayrı karar imzalanmadı” açıklamasını yapmıştı. Yaşananlara dair gazetenin “ismi açıklanmayan bir diplomata” dayandırdığı başka bir iddiası ise Türk heyetinin aynı bağlamda düzenlenen Dışişleri Bakanları Zirvesi’ne meseleyi sürpriz bir şekilde taşıdığı, Azerbaycan ve Kırgızistan heyetinin bu kararı desteklediği, lakin Kazakistan ve Özbekistan heyetinin karşı çıktığıydı [Krivosheev & Konstantinov, 2022].

Kazakistan’ın bu meseledeki tutumu çeşitli beyanatlara dayandırılarak “ayrılıkçılıkla itham edilen hiçbir durumu tanımama siyaseti” olarak belirtildi. Yazarın konuya dair iki farklı haberden listelediğine göre Kazakistan tarafı Kuzey Kıbrıs’ın yanı sıra Kosova, Kırım, (sözde ayrılıkçı ve Azerbaycan’ın yıktığı) Dağlık Karabağ ve Abhazya gibi tüm ihtilaflı meselelerde sabit bir duruş sergilediğini ifade etmişti. İlgili gazete haberi, AB dış politika şefi Josep Borrell’in, Tokayev’i “BM Şartı’na ve bilhassa devletlerin toprak bütünlüğünü destekleyen” duruşundan ötürü tebrik ettiğini belirtmişti [Krivosheev & Konstantinov, 2022; “Neden Kızıyor”, 2023]. Borrell, 17 Kasım 2022 tarihinde Orta Asya’yı ziyaret edecek ve bir gün sonra Semerkant’ta düzenlenecek olan, AB’nin diğer ülkelerin altyapılarına yatırım yapma maksatlı kurduğu ve Orta Asya’da aslında TDT’nin projesi “Orta Koridor’u” destekleyecek yatırım programı “Küresel Geçit (Global Gateway)” Zirvesi’ne katılacaktı. Bu esnada hem Kazakistan Cumhurbaşkanı hem de Özbekistan Dışişleri Bakanı’yla görüşecek, bu ülkelerdeki demokratikleşme sürecini övecek ve ekonomik meseleler hakkında konuşacaktı. Bu zirvenin gerçekleşeceği ise yaklaşık bir ay önce ekim ayında haberleştirilmişti [President of Kazakhstan, 2022; EEAS, 2022a; EEAS, 2022b].

Öte yandan hem gazetenin notlarında hem de TDT’nin sitesindeki sonuç bildirisinde görülebileceği üzere bu devletlerin “Kıbrıs Türklerini Türk dünyasının parçası olarak gördükleri ve KKTC’nin TDT gözlemci statüsünü memnuniyetle karşıladıkları” ifadesi yer alıyordu. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise bu meselenin böyle kabul edildiğini söylüyordu. Nitekim bu meselenin üstünü o dönem için kapatan üç olay yaşandı. Bunlardan ilki TDT’nin internet sitesinde KKTC bayrağının “gözlemci üye” kısmına eklenmesi oldu. İkincisi TDT’nin aynı zirveyle göreve atanan yeni genel sekreteri Kubanıçbek Ömüraliyev’in sosyal medya ve kamuoyu üzerinden “yeni gözlemci üyeyi” tebrik etmesiydi. Sonuncusu ise zirvenin akabinde Isparta’da düzenlenen ve TDT ülkelerinin katıldığı askerî tatbikata Kuzey Kıbrıslı askerlerin de katılması oldu [Krivosheev & Konstantinov, 2022; Tarhan ve Kazancı, 2022; kş. Semerkant Bildirisi, 2022, md. 7].

Böylece yaşananlar aslında birçok belirsizlikle tatlıya bağlanırken Rus düşünce kuruluşu RIAC’taki analiz yazısında konuya dair şu tespit yapılıyordu: Bu siyasetin gerçek neticesini gelecek yıl (2023) Kazakistan’da düzenlenecek zirveye KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın davet edilip edilmemesi gösterecekti [Islamov, 2022]. Nitekim TDT 10. Zirve Bildirisi metninde katılımcılar arasında KKTC Cumhurbaşkanı Tatar’ın yokluğu, meselenin menfi sonuçlandığının göstergesi olmuştur [kş. Astana Bildirisi, 2023]. Yazar ayrıca Türk kamuoyunda da bu gerilimi fark edip bunu AB ile imzalanan EPCA’lara (Gelişmiş Ortaklık ve İşbirliği Anlaşması) bağlayan bir analiz de tespit etmiştir [Uluçevik, 2023].

Bu tespit aslında Türkiye’nin S-OBD’sinin temelini teşkil eden TDT açısından da önemli bir noktaya parmak basar. Bölgeye bilhassa 2020’li yıllardan itibaren Rusya ve Türkiye haricinde, ABD ve Çin başta olmak üzere başka güçler de kendi zirve ve iş birliği modelleriyle gelmeye başlamış, bu durum bölgede büyük bir hoşnutlukla karşılanmıştı [Babaev, 2024]. Bu minvalde Avrupa Birliği de 2020’den beri bölgede kendi açılımını yürütmekteydi. Medyada geçen 10 milyar avroluk paketin bağlı olduğu “Küresel Geçit (Global Gateway)” programı için yukarıda anlattığımız üzere henüz 2022 Kasım’ında bir zirve düzenlenmiş ve işbu paket zaten 2024 Ocak’ında çoktan -yani bu olaylar yaşanmadan bir yıl önce- açıklanmıştı [kş. Council of Europe, 2025, md. 13].

Bundan sonrası ise şu an medyada sıklıkla rastlayabileceğiniz ve en fazla altı aylık bir hafıza ve fikrî takip sunan anlatıyla uyumludur. 2024 Kasım’ında Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’te düzenlenen 11. TDT Zirvesi’ne KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da katılmasının akabinde üç Orta Asya devleti Güney Kıbrıs’a büyükelçilik atamıştır. Taraflar 4 Nisan’da Semerkant’ta düzenlenen 1. AB-Orta Asya Zirvesi’nde bir araya geldiklerinde; Afganistan’daki insani durum, Kırgız-Tacik sınır anlaşması, Rusya’ya yönelik yaptırım siyasetinde iş birliği, geçen yıl teyit edilen 10 milyar avroluk yatırım paketi, Orta Koridor’un altyapısının geliştirilmesi hususlarının yanında “egemenlik ve toprak bütünlüğü” ilkesi çerçevesinde BM Güvenlik Konseyi’nin Kuzey Kıbrıs’ı tanımamaya yönelik 541 ve 550 sayılı kararlarını kabul ettiklerini de belirten bir sonuç bildirgesini kabul etti [“Neden Elçi Atadı?”, 2025].

Sonuç

Aslında Türkiye’nin bu siyasetini değerlendirirken iki farklı havza üzerinden, Orta Asya’dan ve hinterlandı ile birlikte Akdeniz’den bakmak faydalı olacaktır. Orta Asya açısından baktığımızda Türkiye bir OBD’nin “bölgeye nispetle büyük” olma vasfını taşır. Burada dikkat edilmesi gereken husus ise bölge ülkelerinin takip ettiği çok yönlülük siyasetidir. TDT’nin bölgede desteklenme nedenlerinden biri de bölgede yarattığı çok seslilik ve çıkarların kovalanacağı serbest bir platform olma vasıflarıdır. Her ne kadar Türkiye, bu hususta Azerbaycan’ın “Karabağ” meselesini çözmesini bekleyerek harekete geçmiş ve Kıbrıs Meselesi’nde benzer bir yol tutup kendi davasında destekleneceğine dair beklentiye girmiş olsa da bu gerçekleşmemiştir. Bölge siyasetinin de çok yönlülüğe elverişli hale gelmesi, alternatif bir güç olan AB’nin (belki de daha) kârlı anlaşmasıyla, Orta Asya ülkelerini, kendi dış siyasetlerini çeşitlendirmeye yöneltmiştir.

Akdeniz’den baktığımızda ise Türkiye büyük güç diyebileceğimiz AB’nin dayatmasına karşılık Orta Asya’ya yönelerek dış siyasetini çeşitlendirmeye çalışmış ve “Türk dayanışması” ideali üzerinden aslında pragmatik-realist zeminde bir teşebbüste bulunmuştur [kş. Ferman, 2025]. Lakin bir büyük güç olarak AB, kendisine uzak olsa bile artık eskisi kadar izole olmayan Orta Asya’da kendi ekonomik ve siyasi gücüne dayanarak Türkiye ile rekabete girmiştir. Kıbrıs Meselesi’nde bu devletlerden statükoyu korumalarını istediği için de aslında bu ülkelere (Türkiye ve TDT içi gerilimi saymazsak) sıfır masraf ve mutlak kazançlı bir seçenek sunmuştur. Öte yandan TDT üyelerinden Azerbaycan, bu meselede Türkiye ve KKTC’ye yakın bir siyaset izlemiş ve bunu 11-13 Nisan’da düzenlenen Antalya Diplomatik Forumu’nda göstermiştir [“Desteği Sürüyor”, 2025]. Bu bir ahdevefa örneği olarak yorumlanabileceği gibi aynı zamanda içinde bulunduğumuz havzadaki siyasi şartların farklı olmasına da bağlanabilir. Zira Azerbaycan da AB büyük gücü ile bu bölgede Karabağ Meselesi’nde benzer bir mücadeleye girmiş, Kafkasya’da Türkiye gibi otonom (ve bölge bağlamında S-OBD’yi andıran) bir rol üstlenmiş, bu mücadelesinde Türkiye ve TDT platformundan destek görmüş ve zafer kazanmıştır.

Oğuzhan Ferman

Kaynaklar

Aliyev ve Tatar, Antalya Diplomasi Forumu’nda görüştü: Azerbaycan’ın KKTC’ye desteği sürüyor. (2025, 11 Nisan) Qırım Haber Ajansı. https://www.qha.com.tr/turk-dunyasi/aliyev-ve-tatar-antalya-diplomasi-forumu-nda-gorustu-azerbaycan-in-kktc-ye-destegi-suruyor-505503

Babaev, K.(2024) Rossiya i Tsentral’naya Aziya: Trendy i Perspektivy, Zhurnal «Evraziyskiye Issledovaniya» 1 (1), 17-23. https://cyberleninka.ru/article/n/rossiya-i-tsentralnaya-aziya-trendy-i-perspektivy. DOI: 10.24412/cl-37229-2024-1-17-23

Council of the EU. (2025, 4 Nisan). Joint Declaration following the First European Union-Central Asia Summit. 4 April 2025, Samarkand, Uzbekistan. https://data.consilium.europa.eu/doc/document/ST-7745-2025-REV-1/en/pdf

Dumlu, H. (2024). Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50’nci yıl dönümü: AB hâlâ çözümsüzlükten yana. İstanbul Beykent Üniversitesi Avrupa Birliği Uygulama ve Araştırma Merkezi, (1): 1-8. https://buab.beykent.edu.tr/docs/default-source/default-document-library/kıbrıs-barış-harekâtı-nın-50-nci-yıl-dönümü-ab-hâlâ-çözümsüzlükten-yana/hakan-dumlu—kıbrıs-barış-harekâtı-nın-50-nci-yıl-dönümü-ab-hâlâ-çözümsüzlükten-yana.pdf?sfvrsn=df4350f5_2

Dumlu, H. (2025a, 17 Ocak) 21. Yüzyılın İlk Çeyreğinde Türk Dış Politikası Notları. Yarının Kültürü. https://yarininkulturu.org/2025/01/17/turk-dis-politikasi/ 

Dumlu, H. (2025b, 24 Ocak) 21. Yüzyılın İlk Çeyreğinde Türk Dış Politikasına Dair Notlar (2). Yarının Kültürü. https://yarininkulturu.org/2025/01/24/turk-dis-politikasi2/ 

EEAS (European Union External Action Service). [2022a, 21 Ekim] Samarkand EU-Central Asia Connectivity Conference: Global Gateway https://www.eeas.europa.eu/delegations/uzbekistan/samarkand-eu-central-asia-connectivity-conference-global-gateway_en?s=233 

EEAS (European Union External Action Service). [2022b, 17 Kasım] EU-Central Asia Ministerial: Remarks by High Representative/Vice-President Josep Borrell at the joint press conference with Foreign Minister of Uzbekistan Vladimir Norov https://www.eeas.europa.eu/eeas/eu-central-asia-ministerial-remarks-high-representativevice-president-josep-borrell-joint-press_en

Fedorovskaya, I. (2024, 10 Haziran)  Azerbaydzhan i Strany Tsentral’noy Azii, RIAC,  https://russiancouncil.ru/analytics-and-comments/analytics/azerbaydzhan-i-strany-tsentralnoy-azii/?sphrase_id=169692863

Ferman, O. (2025, 11 Şubat) Türk Dünyası İş Birliğindeki Gelişmeler ve Rusya’daki Yansımaları Avrasya Bir Vakfı Gençlik Merkezi. https://avrasyabirgenclik.org/haber-tUrk-dUnyasi-IS-bIrlIGIndekI-gelISmeler-ve-rusyadakI-yansimalari-69.html

Firik, M. K. (2022, 11 Kasım) Ersin Tatar: KKTC’nin Türk Devletleri Teşkilatına “gözlemci üye” kabul edilmesi “olumlu gelişme Anadolu Ajansı. https://www.aa.com.tr/tr/dunya/ersin-tatar-kktcnin-turk-devletleri-teskilatina-gozlemci-uye-kabul-edilmesi-olumlu-gelisme/2735379

Güller, M. A. (2025, 7 Nisan) 12 milyar Avro’ya KKTC’yi sattılar Cumhuriyet https://www.cumhuriyet.com.tr/yazarlar/mehmet-ali-guller/12-milyar-avroya-kktcyi-sattilar-2316383

Islamov, D. (2022, 23 Kasım) Sammit Organizatsii tyurkskikh gosudarstv v Samarkande: mezhdu illuziey i real’nost’yu. RIAC. https://russiancouncil.ru/analytics-and-comments/columns/postsoviet/sammit-organizatsii-tyurkskikh-gosudarstv-v-samarkande-mezhdu-illyuziey-i-realnostyu/

İsmail, S. (2025, 5 Nisan) Kardeş ülkeler 12 milyar euroya KKTC’yi nasıl sattı! VeryansınTV https://www.veryansintv.com/kardes-ulkeler-12-milyar-dolara-kktcyi-nasil-satti

Kazakistan, Türkmenistan ve Özbekistan Kıbrıs Cumhuriyeti’ne neden elçi atadı? (2025, 8 Nisan) BBC News Türkçe. https://www.bbc.com/turkce/articles/cnv5z8p402go

Erdoğan Tokayev’e Neden Kızıyor? (2023, 19 Haziran). Bugün Kıbrıs.https://bugunkibris.com/2023/06/19/erdogan-tokayeve-neden-kiziyor/ 

Korolev, A. (2024, 29 Kasım) EAES-OTG: Rezhim Komfortnoy Konkurentsii? RIAC, https://russiancouncil.ru/analytics-and-comments/analytics/eaes-otg-rezhim-komfortnoy-konkurentsii

Krivosheev, K. & Konstantinov, A. (2022, 17 Kasım) Kto o chem, a eti o turkakh. Kommersant. https://www.kommersant.ru/doc/5669854 

Mustafayev, M. H.o. (2024, 16 Eylül) Azerbaydzhan-Armeniya: Mir ne za gorami, RIAC, https://russiancouncil.ru/analytics-and-comments/columns/postsoviet/azerbaydzhan-armeniya-mir-ne-za-gorami/?sphrase_id=169692863

Niyazov, N. (2024, 22 Şubat) Azerbaydzhan i tyurkoyazichnie strany tsentral’noy azii  – uglublenie vzaimodeistvia, Valdai: Discussion Club,  https://ru.valdaiclub.com/a/highlights/azerbaydzhan-i-strany-tsentralnoy-azii/?sphrase_id=759042

Oran, B. (2012) Preface: A Proactive Policy with Many Hunches on the Back. İçinde K. Öktem, A. Kadıoğlu, & M. Karlı. Another Empire?: A Decade of Turkey’s Foreign Policy under the Justice and Development Party (ss.. xv-xxiiii). İstanbul: Istanbul Bilgi University Press. 

President of Kazakhstan. [2022, 17 Kasım] The President held a meeting with Josep Borrel, EU High Representative for Foreign Affairs and Security Policy – Vice-President of the European Commission. https://www.akorda.kz/en/the-president-held-a-meeting-with-josep-borrel-eu-high-representative-for-foreign-affairs-and-security-policy-vice-president-of-the-european-commission-1710113 

Tarhan, M. & Kazancı, H. [2022, 18 Kasım] TDT Genel Sekreteri Ömüraliyev: (KKTC’nin TDT’ye gözlemci üye kabul edilmesi) Dünyaya çok önemli bir mesaj oldu. Anadolu Ajansı. https://www.aa.com.tr/tr/gundem/tdt-genel-sekreteri-omuraliyev-kktcnin-tdtye-gozlemci-uye-kabul-edilmesi-dunyaya-cok-onemli-bir-mesaj-oldu/2741858 

Türk Devletleri Teşkilatı Dokuzuncu Zirvesi Semerkant Bildirisi. (2022, 11 Kasım) Türk Devletleri Teşkilatı. https://www.turkicstates.org/u/d/basic-documents-tr/9-zirve-bildirisi-16-tr.pdf 

Türk Devletleri Teşkilatı 10. Zirve Bildirisi. Astana, Kazakistan. (2023, 3 Kasım) Türk Devletleri Teşkilatı.Uluçevik, T. [2023, 4 Kasım] Türk Devletleri Teşkilâtı KKTC’yi Dışladı. 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü. https://21yyte.org/balkanlar-ve-kibris-arastirmalari-merkezi/turk-devletleri-teskilati-kktc-yi-disladi/30423

Yorum bırakın