Everest Dağı’nda Trafik

GÜLENSU ER
BİLGİ ÜNİVERSİTESİ SOSYOLOJİ BÖLÜMÜ MEZUNUDUR.

“Çünkü orada” 8848 metre uzunluğu ile dünyanın en yüksek dağı olan Everest’in zirvesine tırmanmayı denemek için yeterli bir gerekçe mi? 1953 yılında Sherpa Tenzing Norgay ile dağın zirvesine çıkan ilk kişi olan Yeni Zelandalı dağcı Sir Edmund Hillary için öyleydi. İnsanoğlu belki de birçok keşfi ve seyahati sadece ‘orada’ olduğu için gerçekleştirmiştir bugüne dek. Mesela Ay’a gitmek, kutupları keşfetmek, mağara dalışları yapmak ve daha niceleri. Dünyanın en yüksek sıradağları olan Himalaya dağlarının en tepe noktası Everest, bu ekstrem diyebileceğimiz keşiflerden sadece bir tanesi olsa da belki de en zorlayıcı olanlarından. 

Everest’in en tehlikeli bölgelerinden sayılan Khumba buzunda ağır yükler taşıyan bir Sherpa (Photo credit: Aaron Huey/National Geographic Creative)

İlk tırmanışın ardından bu devasa dağ, pek çok insan için ulaşılmazdı. Özellikle de uzman dağcılar dışında kalan insanlar için. Ancak 1990’lı yıllardan başlayarak günümüze geldiğimiz süreçte Everest dağına -ve aslında ‘14 zirve’ denilen dünyanın en yüksek noktalarına- tırmanışların oldukça ticarileştiğini gözlemliyoruz. Peki dünyanın en yüksek noktasına tırmanmanın ticarileşmesi nedir? Ticarileşmenin bu heybetli dağa, Nepal ülkesine, Himalaya dağlarının eteklerinde yaşayan yerel halk Sherpa’ya etkileri neler oldu? Ve bu durum kötü sonuçlar doğurmuş olabilir mi? Bu yazıda Everest dağının gölgesinde bu soruları irdelemek istiyorum.

Nisan ayının sonlarına yaklaştığımız bu günler, dağa tırmanış sezonunun tam da ortalarına denk geliyor. Ufak bir azınlık aksini iddia ediyor olsa da büyük keşif turları ve deneyimli dağcılar için bahar ayları, hava şartlarının hafif olması sebebiyle Everest tırmanış sezonu olarak bilinir. İki buçuk ila üç ay süren sezon, şimdilerde yarılanmış durumda. Dağa tırmanmak hiç kolay değil, zirveyi tatmak ise neredeyse imkânsız. Nepal’e indikten sonra ana kamptan başlayıp irtifalara alışmak, dört farklı kampı geçerek zirveye ulaşmak ve sonrasında ana kampa geri dönmek tırmanışçılar için ortalama 60 gün sürüyor. Zirveye çıkmak için ise hava şartları genellikle Mayıs ayının son iki haftasında uygun oluyor. 

Son yıllarda yüksek teknoloji ve internet ile hava durumundan haftalar, hatta aylar önce haberdar olan keşif turu sahipleri planlamalarını rahatça yapabiliyorlar. Ana kampta düzenli olarak çadırları, ekipleri ve ekipmanları bulunuyor. Ancak Everest’e tırmanışın ticarileşmeye başladığı 1990’lı yılların başında durum oldukça farklıydı. Ekipmanlar ucuzdu ve amatör tırmanışçılar fazlasıyla hevesliydi. Tecrübeli dağcıların sayısının az oluşu keşif turu firmalarının da azlığına sebebiyet verdiğinden rekabet az ama müşteri fazlaydı. Yani daha fazla amatör tırmanışçı, daha az profesyonel dağcı, yetersiz teknoloji… Nasuh Mahruki Everest’e tırmanan ilk Türk dağcı olduktan tam bir yıl sonra, Jon Krakauer’ın da parçası olduğu 1996 tırmanış sezonu Hollywood’un Everest (2015) adlı filmine de konu olan Everest felaketini doğurdu. Aralarında büyük keşif turu firmaları ‘Adventure Consultants’ ve ‘Mountain Madness’ın tecrübeli dağcıları Rob Hall ve Scott Fischer gibi isimlerin de bulunduğu toplam 8 dağcı zirve inişi sırasında çıkan fırtına sebebiyle hayatlarını kaybettiler. Jon Krakauer felaketi anlatan Into Thin Air isimli kitabında “Gitmemek için birçok, birçok iyi neden vardı, ancak Everest’e tırmanma girişiminde bulunmak, özünde irrasyonel bir eylemdir – arzunun akılcılığa üstünlüğünün bir zaferidir. Ciddi ciddi böyle bir şeyi düşünen her kişi, neredeyse tanım gereği mantıklı tartışmanın etkisinin ötesindedir” demişti.

Everest tırmanış rotası (Credit: Alpen Glow Expeditions)

Döneminin en ölümcül sezonu olsa da elbette Everest, daha kötü sezonlar da yaşadı. Ancak 1996, belki de gelecek daha kötü dönemlerin habercisi oldu. Bu felaket, dağın ticarileşmesine engel olmadı. Aksine, keşif turu firmaları ile amatör dağcıların sayısı yıllar geçtikçe arttı. 

20. yüzyılda toplam 1383 tırmanışçı dağın zirvesine ulaştı.

Peki Everest’e tırmanmak için ne gerekiyor? Eskiden profesyonel bir dağcı olmak gerekiyordu. Ancak şimdilerde parayı veren düdüğü çalıyor. Nasıl mı? Yukarıda da bahsettiğim gibi 1990’lı yılların sonrasında zirve yapan profesyonel dağcılar çoğaldıkça keşif firmaları da çoğaldı. Keşif şirketleri artık belli bir miktarda ücret ödeyen herkese zirve yapmayı garanti etmeyerek dağa tırmanma imkânı sunuyor. (Çünkü dünyanın en yüksek dağının zirvesine ulaşmak en profesyonel dağcı için bile garanti kabul edilemez.) Eğer zenginseniz, mesela 35.000 ila 50.000 dolar arasında bir meblağı bu şirketlere ödemeyi göze alıyorsanız siz de Everest’e gidebilirsiniz! Tabii muhtemelen harcayacağınız miktar bundan çok daha fazla olacaktır. Batılı keşif şirketine verdiğiniz bu para size sadece dağa tırmanış için rehberlik hizmeti sunuyor. Oldukça maliyetli olan soğuğa dayanıklı ayakkabılarınızı, tırmanma ekipmanlarınızı, kıyafetlerinizi, çadırınızı, yiyeceğinizi, çantanızı, ekstra oksijen tüplerinizi kendiniz almalısınız. Nepal hükümetinden tırmanış izni de almanız gerekiyor. Tüm bunları düşününce yaklaşık 150.000 dolar harcama yapmayı göze almalısınız. Yani kısacası Everest’e tırmanmak, son derece zengin veya sponsorlar tarafından finanse edilmiş kişiler haricinde maddi açıdan ulaşılmazdır diyebiliriz.

Bu pahalılığa rağmen yine de aşırı ticarileşme, Everest’e özel eğitim almaktan başka tırmanış deneyimi olmayan pek çok amatör dağcıyı cezbetmeye devam ediyor. Dağdaki sayıların son yıllarda artması oldukça yoğun bir kalabalığa sebep oldu. “Everest dağında trafik” adlı fotoğraflar son yıllarda oldukça gündemde. Dağın zirvesine yakın alanlarda trafik oluşması hipotermi veya oksijen tüplerinin tükenmesi gibi büyük sağlık risklerine neden oluyor.

Dağın zirvesine doğru uzanan tırmanış rotasında konaklama amacıyla kullanılan dört farklı kamp bulunuyor. Bu kamplarda büyük miktarda gıda atığı, kullanılmış oksijen tüpleri, insan dışkısı, terk edilmiş ekipman ve insana bağlı diğer atıklar bulunuyor. Bu da maalesef dağın kendine ait doğal örtüsünü bozulmaya uğratıyor. National Geographic’in kaynaklarına göre bir Everest tırmanışçısı, bir keşif sezonunda ortalama 8,16 kilogram çöp üretiyor ve bu çöpün büyük bir kısmı dağda bırakılıyor.

Dağın 8000 metrelerine yakın bir yerde çöp toplarken fotoğraflanan bir Sherpa (Photo credit: Namgyal Sherpa/AFP/Getty)

Dünyanın zirve noktasına tırmanmak için neye ihtiyaç olduğu ve ticarileşmenin dağı ne açıdan etkilediği üzerine konuştuk. Ancak bu noktada değinilmesi gereken en kritik konu belki de Sherpalar. Dağın yerel rehberleri ve asıl sahipleri Sherpalardır. Sherpaların görevleri Everest’e tırmanış sezonu boyunca rotaları oluşturmak, ekipman taşımak, rehberlik yapmak ve tırmanışçıların güvenliğini sağlamaktır. Dağa tırmanan bir kişi için tutulan Sherpa, tırmanışçının çadır, yiyecek, oksijen tüpü ve ağır ekipmanlar ile dolu sırt çantasını taşır. Tırmanan kişi düştüğünde görevi onu kaldırmak ve devam ettiğine emin olmaktır. Sherpalar kamplarda yiyecekleri hazırlar, dışkıları toplar, sabahları dağcıları uyandırır. Sezonun en başında keşif şirketlerinin tırmanış rotalarını zirveye ulaşıp iplerle oluşturan kişiler de Sherpalardır. Yani Sherpalar olmazsa, güvenli bir tırmanış rotası ve tırmanış sezonu da olmaz.

Tırmanışların ticarileşmesi elbette Sherpaların yaşam ve gelir kaynaklarını da büyük ölçüde değiştirdi. Nepal kaynak eksikliği sebebiyle yoksul bir ülke. Dolayısıyla dağ, bölgede bulunan yerel halk için büyük bir gelir kaynağı oluşturuyor. Ancak Sherpalar gerçekten hak ettikleri ücreti alıyor ve değer görüyorlar mı?

Sherpalar aslında bir ders niteliğinde modern sömürgeciliğin örneğini taşıyor. Yukarıda bahsedilen zorlu koşullarda çalışmak durumunda kalan yerliler, bir tırmanış sezonunda ortalama 3000 ila 5000 dolar kazanıyorlar. Yılda sadece üç ay çalışan sezonluk işçiler için bu yine de içinde bulundukları ülke şartlarında büyük bir meblağ. Sherpa isimli belgeselde bir yerli, 1500 dolar ile ailesini rahatça yaşatabilecek bir ev inşaa edebileceğini söylüyor. 

Ancak batılı keşif firmalarının aldığı ücretle kıyaslandığında bu neredeyse hiçbir şey. Üstelik iş yüklerine ve hayatlarını tehlikeye atma ölçülerine bakıldığında durum daha da korkunç. Dağın eteklerinde ailelerini bırakıp yılın bir sezonunda çalışan Sherpalar, batılı amatör tırmanışçıların ekipmanlarını taşımak, onların hayatlarını kurtarmak için çoğu zaman kendi hayatlarını tehlikeye atıyorlar. New York Times’ın makalesine göre Sherpalardan biri dağda yaralandığında 3000 dolar, hayatını kaybettiğinde ise ailesine yalnızca 11.000 dolar ödeme yapılıyor. Geride bırakılan eş, çocuklar ve ailenin geri kalanı, giden can için sadece 11.000 dolar…

Makalenin en başında size dağa tırmanan ilk kişilerin dağcı Edmund Hillary ve Sherpa Tenzing Norgay olduğundan bahsetmiştim. 1953 yılındaki zorlu tırmanıştan sonra Hillary sadece ülkesi ile kalmayıp tüm dünyada ünlü oldu ve şövalye ilan edildi. Norgay ise sadece onursal bir madalya aldı. 

Bu modern sömürgecilik hikâyesi aklıma Niall Ferguson’ın Uygarlık: Batı ve Diğerleri adlı kitabını getiriyor. Diğerlerinden olan yerel etnik adama “Sana iş sahası açıyoruz” diyor bir kahraman edasıyla batılı adam, onu güçlendirirmiş gibi gözükerek. Ama aslında asıl parayı, ünü, şanı, şöhreti cepliyor. Başka bir adamı sömürerek başarıyoruz bu dağa tırmanmayı. Tıpkı batı ve diğerlerinin tarihi gibi.

1953’te gerçekten “çünkü orada” olduğu için dünyanın en yüksek noktasına tırmanan Edmund Hillary ve Tenzing Norgay için bir daha soralım, 2024 yılında Everest’e neden tırmanıyoruz? Sadece orada olduğu için mi, kişisel hırsımız için mi, yoksa zengini daha da zenginleştirmek için mi? 

2019 yılında 381 dağcının zirve yapmasıyla dağ kendi rekorunu kırmıştı. (Photograph By Mark Fisher/Fisher Creative, National Geographic)

(Dipnot: Makalemin sonunda 1995 ve 2010 yıllarında iki kez Sherpa ve oksijen tüpü kullanmadan Everest zirvesi yapmış dağcımız Nasuh Mahruki’ye saygı ve sevgilerimi iletmek isterim.)

KAYNAKLAR

Arnette, A. (2023, May 3). Will there be deadly traffic jams on Mount Everest this year?. Outside Online. https://www.outsideonline.com/outdoor-adventure/everest/mount-everest-deadly-traffic-jams-2023/?scope=anon

Clarke, O., & Clarke, O. (2022, August 4). Mount Everest, Still Mountaineering’s Most Coveted Prize.Climbing.

https://www.climbing.com/places/mount-everest-worlds-highest-mountain-climbing-history-routes/?scope=anon

Sharma, B., & Mashal, M. (2023, May 7). I See No Future’: Sherpas Leave the Job They Made Famous. The New York Times.

https://www.nytimes.com/2023/05/07/world/asia/sherpas-everest.html

Richard, M., & Kilpatrick, T. (2024, March 3). This is how much it actually costs to climb Mount Everest. The Manual.

https://www.themanual.com/outdoors/climbing-mount-everest-cost

Krakauer, J. (2011). Into thin air. Pan Books.

Kayes, D. C. (2004). The 1996 Mount Everest climbing disaster: The breakdown of learning in teams. Human Relations, 57(10), 1263–1284. https://doi.org/10.1177/0018726704048355

Trash and overcrowding at the top of the world. National Geographic, Education. https://education.nationalgeographic.org/resource/trash-and-overcrowding-top-world/

Yorum bırakın